 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E:1988/2197
K:1988/7318
T:01.12.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- HAKSIZ EYLEM RÜCUAN ALACAK DAVASI
ÖZET: İşletme halinde bulunan aracın meydana getirdiği zararlardan işleten sorumludur.
Aracı, onarım amacıyla bırakan kişinin de işleten gibi sorumlu tutulması gerekir. İşletme, halinde kazanın üçüncü kişinin ağır kusuruyla meydana geldiğini kanıtlamak koşulu ile işleten yararına kurtuluş kanıtı 'beyyinesi' ileri sürmek olanaklıdır.
(2918 s. Trafik K m. 85/2, 86/1)
Taraflar arasındaki davadan dolayı, (Ankara 4. Asliye Hukuk Hakimliği)nce verilen 19.10.1987 tarih ve 332-735 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verfldiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili sigorta şirketince kasko rizikolarına karşı sigortası yapılan 65....780 plakalı aracın, 16.4.1986 tarihinde davalının işleteni olduğu 31.. 410 plakalı aracın çarpmasının maruz kalarak hasara uğradığını, çarpan aracın tamamen kusurlu olduğunun trafik kaza raporu ile tesbit edildiğini, hasar bedeli olarak 1 .593.500 TL'nın sigortalıya ödendiğini ve bu bedelin davalıdan rücuen tahsilini istemiştir.
Davalı vekili cevabında, Tapu Kadastro Müdürlüğünün tüzel kişiliği olmadığından husumetin yanlış yöneltildiğini, yetkili mahkemenin, haksız fiilin vukuu bulduğu yer olan Tatvan mahkemeleri olduğunu, kusur ve hasan kabul etmediklerini, kaza anında aracın şoförü Vahit değil tamirci Ahmet Fuat tarafından kullanıldığını haksız açılan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, resen seçilen bilirkişinin 1.578.500 TL hasar tesbit etmiş olmasına dosyada mevcut Şişli Asliye Ceza Mahkemesi'nin bilirkişi raporunda 65... .780 plakatı, davacı sigorta şirketince sigortalı araç şoförünün 2/8 nisbetinde kusurlu bulunduğunun anlaşıtmasına ve buna göre yapılan tenzille davacının talebinin 1.183.876 TL'lık kısmının kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekili, hükmü temyiz etmiştir.
Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere davalı vekili kazaya karışan aracın onarım için dava dışı Ahmet Fuat'a bırakıldığını, bu kişinin yanında çalışan yine dava dışı olan şahsın kazayı yaptığını savunarak davanın husumet yönünden reddine istemiş bulunmaktadır.
Gerçekten de 2918 sayılı Kanunun 85/2 ve 86/1. maddeleri hükümlerine göre, ancak işletme halinde bulunan aracın meydana getirdiği zararlardan işleten sorumlu tutulmuş, ve işletme halinde dahi kazanın üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispatlamak koşuluyla işleten lehine kurtuluş beyyinesi getirmiş bulunmaktadır. Ayrıca, aynı Yasanın 104/1. maddesi uyarınca da aracın onarım amacıyla bırakılan kişinin de işleten gibi sorumlu olacağı hükme bağlandıktan sonra, aracı işletenin bu durumda doğan zarardan sorumlu olmayacağı hükme bağlanmış bulunmaktadır.
Dava konusu olayda da davalı idare, aracını onarım amacıyla bir başka kimseye teslim etmiş bulunmasına göre, o kişinin müstahdemince kusurlu olarak meydana getirilen zarardan işleten durumunda olan davalının sorumlu tutulması yukarda değinilen yasa hükümlerine göre mümkün bulunmamasına rağmen mahkemece bu hususlar düşünülmeden ve tartışılmadan sigortacının açmış bulunduğu halefiyet davasının kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 1.12.1988 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.