 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1988/1872
K: 1988/4341
T: 28.06.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı, (Konya 1. Asliye Hukuk Hakimliği)nce verilen 122.12.1987 tarih ve 400-927 sayılı hükmün temyizen tetkiki müdahil vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili; müvekkilinin ortağı olduğu K....Döküm San. ve Tic. A.Ş. nin 1.5.1982'den bu yana genel kurul toplantısı yapmadığını, anılan son genel kurul toplantısında yönetim kurulu seçimi yapılamayıp önceki yönetim kurulunca boşalan beş üyeliğe yapılan atamanın onaylandığını, onama işlemi ileriye dönük görev vermediği halde sicile kaydının yanlış oldğunu, yine denetçilerin görevleri sona erdiği halde bunların tescilinin de hatalı bulunduğunu, bu durumda organlarından mahrum kalan şirketin münfesih sayılması gerektiğini, durumu öğrenen müvekkilinin yasallıklarını kaybeden bu kurulların sicilden terkinlerine ilişkin isteminin davalı memurlukça reddedildiğini ileri sürerek sicilde yönetim ve denetim kurulu üyesi görünen kişilerin bu sıfatlarını yitirmiş olduklarının sübutu ile sicildeki kayıtlarının terkinine, yasal organı kalmayan şirket hakkında TTK.nun 274. maddesi uyarınca işlem yapılmasına, davalı sicil memurluğunun red kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahale talebinde bulunan K....A.Ş. vekili, aynı iddialar ile şirketin feshi ve tasfiyesine ilişkin olarak bir başka dava açıldığını ve derdest bulunduğunu belirtmiştir.
Davalı cevap vermiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak şirket genel kurulunun zamanında toplantıya çağrılmadığı, süresi biten yönetim kurulunun görevi devam ettiği, yenilerinin seçilmediği, bu nedenle geçen müddetler arasında şirketin organsız kaldığı gerekçesiyle istemin kabulüne karar verilmiştir.
Kararı müdahil K....A.Ş. vekili temyiz etmiştir. TTK.nun 35/4. maddesi uyarınca, sicil memurlarının kararlarına itiraz üzerine mahkemece verilen kararlara karşı ilgililer ve sicil memuru temyiz yoluna müracaat edebilirler. Olayımızda dava konusu yapılan işlem, temyiz isteminde bulunan K... A.Ş.ni doğrudan doğruya ilgilendirmektedir. Hatta, niteliği itibariyle, şirket aleyhine karar verilmiştir. Bu nedenle K....A.Ş.nin verilen kararı temyiz etme hakkı bulunduğunun kabulü gereklidir.
İşin esasına gelince; K....A.Ş. nin ortağı olan davacı, dava dilekçesinde belirttiği nedenlerden dolayı şirket yönetim ve denetim kurullarının yasalllıklarını kaybettiklerinden bahisle bunların sicilden terkinlerini istemiş, sicil memurunun bu hususun görevi harici bulunduğundan bahisle verdiği red kararı üzerine, bu karara karşı itirazda bulunmuştur. Öncelikle davacının sicil memurunun kararına karşı mahkemeye itiraz hakkı olup olmadığı incelenmelidir. TTK.nun 36. maddesi uyarınca, sicil memurluğunca verilen kararlara karşı ancak ilgililer mahkemeye itiraz edebilirler, Buradaki ilgiliden kasıt, Ticaret Sicil Nizamnamesinin 31/8. maddesinde belirtildiği üzere tacirin hükmi şahıs olması halinde onun selahiyetli uzuvları veya temsilcileridir. Oysa, davacının, şirket ortağı olmaktan başka hiçbir sıfatı yoktur. Dolayısıyla hükmi şahıs olan K.... A.Ş. ilgili olarak sicil memurluğunca verilen karara karşı davacının itiraz hak ve yetkisi bulunmamaktadır.
Bu durumda mahkemece, böyle bir talepte bulunma ehliyeti olmayan davacının açtığı davanın reddi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz isteminde bulunan K... A.Ş. nin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA,ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 28.6.1988 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.