 |
T.C.
YARGITAY
11. Ceza Dairesi
E: 2005/9415
K: 2006/4536
T: 23.05.2006
RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İçtihat Özeti: Somut olayda, suç tarihimle yürürlükte bulunan 507 sayılı Kanunun 112. maddesi hükmü uyarınca sanığın eyleminin, 765 sayılı TCK.mm 339/1. maddesinde yazılı resmi belgede sahtecilik suçuna iştirak niteliğinde olup olmadığı tartışılmadan hüküm kurulması doğru değildir.
(765 s. TCK m. 339)
Dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından sanık Bekir'in yapılan yargılaması sonunda: 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2 maddeleri uyarınca kamu davasının ortadan kaldırılmasına dair (Gaziantep 2. Ağır Ceza Mahkemesi)'nden verilen 11.05.2004 gün ve 2000/80 Esas, 2004/158 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi katılan vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığının onama isteyen 10.10.2005 tarihli tebliğnamesi ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği görüşüldü:
1- 08.08.1994 tarihinde vefat eden Mehmet mirasçılarından aldığı vekaletnameye dayanarak, Mehmet'in 17.08.1990-08.08.1994 tarihleri arasında Bağ-Kur üyesi imiş gibi Nizip Bakkallar ve Bayileri Odasına kaydının yapılmasını sağlayıp ve buna dayanarak sahte giriş belgesi düzenleyerek, ölüm aylığı bağlattırılması amacıyla 06.10.1994 tarihinde katılan idareye başvurarak kamu kurumuna karşı dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan sanığın, eylemine uyan ve suç tarihinde yürürlükte bulunup lehe olan 765 sayılı TCK.nun 102/4 maddesinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği tarihten iddianamenin düzenlendiği 25.02.2000 tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddeleri ile ortadan kaldırılmasına karar verilmesi sonuca etkili görülmediğinden bozma sebebi sayılmamıştır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7. ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükümleri karşısında; sanığa yüklenen dolandırıcılık suçunun tabi olduğu hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 06.10.1994 tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinin gerekçeleri gösterilerek kabul ve taktir kılınmış olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün istem gibi ONANMASINA,
2- Katılan vekilinin sahtecilik suçuna yönelik temyizine gelince;
Sanığın, mütefevva Mehmet'in mirasçılarının ölüm aylığı alabilmesini sağlamak amacıyla gerçekte kaydı olmadığı halde Nizip bakkallar ve Bayiler Odasına ait üye kayıt defterinde kayıtlı olan bir üyenin ismi silinerek yerine Mehmet'in kaydının yapılması ve buna dayanarak "Bağ-Kur'a Giriş Bildirge-si"nin düzenlenmesi suretiyle dolandırıcılık suçu yanında sahtecilik suçunu da işlediği iddia olunması karşısında; suç tarihinde yürürlükte bulunan 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Kanununun 112. maddesi hükmü uyarınca sanığın eyleminin, 765 sayılı TCK.nun 339/1 maddesinde yazılı resmi belgede sahtecilik suçuna iştirak niteliğinde olup olmadığı tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, katılan vekilin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesi gereğince BOZULMASINA, 23.05.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.