 |
T.C.
YARGITAY
11. Ceza Dairesi
E: 2002/5161
K: 2002/6554
T: 3.7.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- DOLANDIRICILIK
- SUÇUN YASAL UNSURLARI
İÇTİHAT ÖZETİ: Kendisini bio enerji uzmanı olarak tanıtan sanığın beyanları, epilepsi hastası olan ve tıp fakültesi 4. sınıf öğrencisi bulunan, hastalığının kesin teda visi olmadığını bilerek, bio enerjinin tedaviye katkısını denemek isteyen müda-hili yanıltacak ve deneme olanağını da kaldıracak nitelikte olmadığından, dolandmcûık suçunun unsurlarının oluşmadığı, eylemin 1219 sayılı Yasanın 25. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilmelidir.
(1219 s. Tababet K. m. 25)
(765 s. TCK. m. 503/1)
Dofandırıcılık suçundan sanık Yücel'in yapılan yargılanması sonunda:
TCK.nun 503/1, 522 ve 647 SK.nun 6 maddeleri gereğince 1 yıl 2 ay hapis ve 1.166.666.000-TL ağır para cezasıyla mahkumiyetine dair (Ankara 4. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 13.11.2000 gün ve 2000/81 Esas, 2000/1053 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık ve müdahil vekilleri tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığının bozma isteyen 18.4.2002 tarihli tebliğnamesi ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği görüşüldü:
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kişiye kandırabilecek nitelikte hile ve desiselerle hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisi veya başkasının yararına haksız bir çıkar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Yalan belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olma, "sergileniş açısından mağdurun denetleme olanağını ortadan kaldırmalıdır. Desise ise maddi nitelikteki fiil ve hareketlerle mağduru hataya düşürmek için kullanılan aldatıcı vasıtalardır. Kullanılan hile ve desiseler ile mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu kandırıcı davranışlarla yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hile ve desisenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; Taekvvondo antrenörlük ve spor masörlüğü belgeleri olan sanık kendisini bio enerji uzmanı olarak tanıtmıştır. Epilepsi hastası olan ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi 4. sınıf öğrencisi bulunan müdahil, "hastalığı"nın kesin tedavisi olmadığını, bildiğini, bio-enerjinin tedaviye bir katkısı olup olmadığını denemek istediğini söylemiştir. Sanığın beyanları, müdahili yanıltacak nitelikte olmadığı gibi denetleme olanığını da ortadan kaldıracak mahiyette bulunmadığından, sanığa yüklenen dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, eylemin 1219 sayılı Kanunun 25. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, müdahil ve sanık vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepden dolayı istem gibi CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 3.7.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.