 |
T.C.
YARGITAY
11. Ceza Dairesi
E: 2002/4366
K: 2002/8677
T: 6.11.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- DOLANDIRICILIK
- HİLE VE DESİSE
- HAKSIZ KAZANÇ
İÇTİHAT ÖZETİ: Dolandırıcıılık suçu, bir,kimsenin iyi niyetinden yararlanarak kandırıcı nitelikteki hile ve desiselerle onu yanıltıp, kendisine veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmasıyla oluşur. Hile ile haksız kazancın aynı anda veya hilenin daha önce olması gerekir.
(765 s.TCK. m. 283, 503/1)
(6762 s. TTK. m. 692, 693)
Dolandırıcılık suçundan sanıklar Yılmaz, Rengin ve Mustafa'nın yapılan yargılanmaları sonunda; TCK.nun 503/1 ve 522. maddeleri gereğince 1'er yıl 3'er ay hapis ve 1.371.662.500'er lira ağır para cezasıyla mahkumiyetlerine dair (Manavgat Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 25.1.2001 gün ve 1998/632 Esas, 2001/126 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargftay'ca incelenmesi sanıklar vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığının onama isteyen 29.4.2002 tarihli tebliğnamesi ile daireye gönderilmekle sanıklar vekilinin duruşmalı inclerne isteminin hükmolunan cezanın türü ve süresine göre koşulları bulunmadığından CMUK.n'un 318. maddesi uyarınca reddine karar verilip incelenerek gereği görüşüldü:
23.3.1998 tarihli iddianame ile müştekiden aldıkları borç para karşılığında sanık Rengin tarafından düzenlenerek verilen iki adet çeki ödemernek için sanık Mustafa ile anlaşarak çeşitli yol ve hukuki girişimlerde bulunduklarından dolayı dolandırıcılık suçu yüklenerek tüm sanıkların TCK.nun 503. maddesi uygulanarak cezalandırılmaları için dava açıldığı, yine aynı sanıklara suç tasnii fiili yüklenerek TCK.nun 28311. maddesi ile cezalandırılmalarıiçin 17.10.200.0 tarihli ek iddianame düzenlendiği, yakınıcı, sanıklardan Yılmaz'a verdiği borç paraya karşılık aldığı çekıeri tahsil için bankaya müracaat ettiğinde sanık Mustafa tarafından çekıerin ödenmemesi için ihtiyati tedbir koydurulduğunu öğrenip çekıeri tahsil edemediğini, bu şekilde dolandırıldığını iddia etmiş; sanıklar Yılmaz ve Rengin ise çekıerin sanık Mustafa'ya yaptırdıkları iş karşılığı verdiklerini, bu şahsın da çekıeri özelotomobilinden çaldırması nedeniyle ihtiyati tedbir kararı aldırarak ödeme yasağı koydurduğunu, müştekiden borç para almadıklımnı savunmuşlardır.
Mahkeme sanıkların birlikte hareket ederek sanık Yılmaz'ın da ortağı olduğu B...Otel Anonim Şirketi adına sanık Rengin'in imzalayarak müştekiye verdiği ,ki adet çeki ödemernek amacıyla E Mermer Anonim Şirketi adına sanık Mustafa ile gerçekte olmayan bir sözleşme yapılmış, çekıerin bu şirkete yaptırılan iş karşılığında verilmiş gibi gösterilip, daha sonra da çekIerin sanık Mustafa'dan çalındığı şeklindeki hile ve desiselerle çekıerin ödenmemesini, sağlamaya çalışmak suretiyle dolandırıcılık suçunu işledikleri kabul edilerek mahkumiyetlerine karar verilmiştir.
Dolandırıcılık suçu, bir kimsenin iyi niyetinden yararlanarak kandırıcı nitelikteki hile ve desiseterle onu yanıltıp kendisine veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmasıyla oluşur. Kullanılan hile ve desiselerle mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanııtma sonucu haksız bir çıkar sağlanmalı, mağdur veya bir başkasına zarar verilmelidir. Mağdur veya bir başkasına verilen zarar veya elde edilen haksız kazancın sanığın hileli söz ve davranışlarından sonra ve bu nitelikteki söz ve davranışların sonucu oluşmalıdır. Yani hile ile haksız kazancın aynı anda veya hilenin daha önce olması gerekmektedir.
Davaya konu olayda ise; mahkemece de kabul edildiği üzere, suça konu çekıerin, borç par,a alındıktan sonra keşideedilip müştekiye verildiği, bu paranın alınması sırasında veya öncesinde sanıkların müştekinin borç akdi yapması yönündeki karar ve iradesini sakatlayacak hiçbir hile ve desiseye başvurmadıkları, tersine borç para verilip, alınması tarafların özgür iradeleri ile kararlaştırıldığı, çeklerin kimlik bilgileri ve diğer unsurlar yönüyle Türk Ticaret Kanununun 692 ve 693. maddelerinde belirtilenzorunlu ve ihtiyari tüm
öğeleri taşıdığı, dolayısıyla müştekiden borç paranın hile ve desise ile alınmadığı, bu aşamada dolandırıcılık suçunun oluştuğundan söz edilemeyeceği, çekıerin müştekiye verilmesinden sonra bunların ödenmemesini temine yönelik hareketler ve girişimlerin eylemi dolandırıcılık suçuna dönüştüremeyeceği, mahkeminin iki adet çekin ödenmemesi için çalındıkları iddiası şeklindeki kabulünün de dolandırıcılık olarak nitelenemeyeceği para borcu sözleşmesi uyarınca verilen çekıerin kaybedildiği şeklindeki yetkili makama yapılan ihbarın TCK.nun 283. maddesikapsamında değerlendirilmesi gerekeceği, bu suçtan sanıkların cezalandırılması için ek iddianame ile açılan kamu davasının 4616 sayılı Yasa kapsamında kaldığından dolayı tefrik edildiği anlaşılmakla yasal unsurları itibariyle oluşmayan dofandırıcılık suçundan sanıkların beraatleri yerine mahkümiyetlerine hükmolunması,
Kanuna aykırı, sanıklar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepden dolayı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 6.11.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.