 |
T.C.
YARGITAY
11. Ceza Dairesi
E: 2001/7501
K: 2001/10734
T: 22.11.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
* 213 SAYILI YASAYA AYKIRILIK
* KDV İADESİ BEYANNAMESİ
* ZORUNLU BİLGİLERİN GÖSTERİLMEMESİ
Karar Özeti: Vergi mükellefinin, vergi dairesine verdiği katma değer vergisi iadesi beyannamesinde, yasada öngörülen zorunlu bilgileri göstermemesi halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır. Sanığın bu yöndeki eylemi, 213 sayılı Yasanın 359/b-l madde ve fıkrasındaki suçu oluşturmayacağından, TCK.nun 504/7 madde
ve bendi kapsamında değerlendirilmesi gerekir.
(213 s. VUK. m. 227, 230, 359/b-1)
(765 s. TCK. m. 504/7)
213 sayılı Vergi Usul Kanununa muhalefet suçundan sanık ismail'in yapılan yargılanması sonunda: 213 SK.nun 359/b-1 ve TCK.nun 59. maddeleri gereğince 15 ay ağır hapis cezası ile mahkumiyetine dair (Iğdır Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 14.12.1999 gün ve 1999/42 Esas, 1999/157 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi sanık vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığının onama isteyen 30.5.2001 tarihli tebliğnamesi ile daireye gönderilmekle sanık hakkında tayin olunan cezanın nevi ve miktarı itibariyle temyiz incelemesinin duruşmalı olarak imasına oybirliğiyle karar verildikten sonra incelenerek gereği görüşüldü: Vergi mükellefi bulunan sanığın, vergi dairesine verdiği katma değer vergisi iadesi beyannamesinde gösterdiği 213 sayılı Kanunun 230. maddesinde iması zorunlu bilgiler arasında yer alan müşterinin adresi, düzenleme tarihi ile genel geçerlilik koşulu olan düzenleyenin imzasını taşımayan suça konu faturanın, aynı kanunun 227. maddesinin 3. fıkrasının "bu kanuna göre kullanılan veya bu kanunun Maliye Bakanlığı'na verdiği yetkiye dayanılarak, kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır şeklindeki hükmü karşısında, bu kanun yönünden yok sayılması gerekmesine göre eylemin aynı kanunun 359/b-,1 madde ve fıkrasındaki suçu ihlal etmediği, TCK.nun 504. maddesinin 7. bendi kapsamında değerlendirilmesi arak hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden suçun nitelemesinde yaya düşülerek yazılı şekilde uygulama yapılması,
Kanuna aykırı ve sanık vekilinin temyiz dilekçesi ve ekleriyle duruşma savunmasında ileri sürdüğü temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepden dolayı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), aynı kanunun 326. maddesine göre kazanılmış hakkın tutulmasına, 22.11.2001 gününde oybirliği ile karar verildi.