 |
T.C.
YARGITAY
11. Ceza Dairesi
E: 2001/11649
K: 2002/742
T: 31.1.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
765/m.99,491
Hırsızlık suçundan sanıklar Mehmet A, Mustafa K, Mehmet K. ve Mustafa Ö'in yapılan yargılanmaları sonunda: TCK. nun 99. maddesi gereğince kamu davasını düşürülmesine dair ÇAY Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 27.9.2000 gün ve 2000/44 Esas, 2000/138 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi C. Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığın bozma isteyen bila tarihli tebliğnamesi ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği görüşüldü:
KARAR : 26.5.2000 tarihli oturumun gizli yerine açık yapılması isabetsizliği telafisi mümkün olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
1- Kullanma hırsızlığı suçunun manevi unsuru, geçici olarak yararlanma kastıdır. Fail mal edinmek kastıyla değil aracı kullandıktan sora iade etmek amacıyla hareket etmiş olmalıdır. Araç alınırken iade etmek maksadı yoksa, kısa süre sonra iade edilmiş olsa da kullanma hırsızlığı oluşmaz. Bu durumda, ancak, rızai iade hükümlerinin uygulanması söz konusu olabilir.
Madde metnine göre özel kastın varlığını kabul için, aracın iade edilmek üzere alındığının "açıkça anlaşılması" gerekmektedir. Kastın iadeye yönelik olduğu, somut olayın gelişimi içinde, normal yaşam gözlemlerine göre tereddüde yer bırakmayacak biçimde kendini göstermelidir. Bir başka deyişle, ilk bakışta aracın iade edilmek üzere alındığı anlaşılmalıdır. Örneğin, acil bir hastayı hastaneye ya da servisi kaçıran öğrenciyi sınava yetiştirmek amacıyla komşunun aracının alınmasında iade kastıyla hareket edildiği açıkça anlaşılmaktadır.
Somut olayda ise; akşam saatlerinde mobileti alıp kaçan, kovalandıkları halde eylemlerinden vazgeçmeyen ve mobileti kum ocağına saklayan kısa sayılacak sürede emniyete teslim etmeyen sanıkların "gezip iade edecektik" şeklindeki savunmalarından başka iade amacıyla aldıklarını gösteren " açıkça anlaşılma" kıstasına uygun, dış aleme yansıyan bir belirti söz konusu değildir, sanıkların savunmalarına itibar edilemez.
Bu itibarla, sanıkların kastının mobiletin mülkiyetine yönelik olduğu gözetilmeden, eylemin kullanma hırsızlığı olarak kabul edilmesi,
2- Kabule göre de; 2253 Sayılı Yasanın 24. maddesi hükmü gözetilmeden, suç tarihinde 15 yaşını bitirmediği anlaşılan sanıklar Mustafa K, Mehmet A. ve Mehmet K. haklarındaki kamu davasının, müştekinin şikayetinden vazgeçtiğinden bahisle düşürülmesine karar verilmesi,
SONUÇ : Kanuna aykırı, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi CMUK'nun 32l nci maddesi uyarınca BOZULMASINA, 31.1.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.