 |
T.C.
YARGITAY
11. Ceza Dairesi
E. 1996/251
K. 1996/208
T. 14.3.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMAK
ŞİKAYET SÜRESİ
KARAR ÖZETİ TCK.nun 508. maddesine uygun güveni kötüye kullanma (emniyeti suistimal), takibi şikayete bağlı suçlardan olup, şikayet dilekçesinin altı aylık yasal süre geçtikten sonra verilmesi halinde, davanın düşürülmesine karar verilmelidir.
(765 s. TCK. m. 508, 108)
Emniyeti suistimal, şartlı ölümle tehdit suçundan sanık Tülin'in yapılan yargılanması sonunda, TCK.nun 508, 522; 647 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince 540.000 lira ağır para cezasıyla mahkumiyetine, 647 sayılı Kanunun 6. maddesi gereğince cezasının teciline dair, (Kartal 4. AsliyeCeza Mahkemesi)'nden verilen 11.4.1995 gün ve 1993/469 esas, 1995/119 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi C. Savcısı ve müdahil vekili tarafından istenilmiş olduğundan; dava evrakı C. Başsavcılığı'nın bozma isteyen tebliğnamesi ile 4.3.1996 gününde Daireye gönderilmekle incelenerek, gereği görüşüldü:
Elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelikte ve derecede bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, müdahil vekilinin sübuta yöneltilen, takdire ilişen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle şartlı tehdit suçundan verilen beraat hükmünün (ONANMASINA).
Cumhuriyet Savcısı ve müdahil vekilinin emniyeti suistimal suçundan kurulan hükme yönelik temyizlerine gelince;
Borçlar Kanununun 313. maddesinin "hizmet akdi, bir mukaveledir ki onunla işçi muayyen veya gayri muayyen bir zamanda hizmet görmeyi ve iş sahibi dahi ona bir ücret vermeyi taahhüt eder" şeklindeki hükmüne, hizmetin çerçevesini çizen YCGK.'nun 3.12.1984 gün ve 1994/212-414 sayılı kararına ve sanığın konumu ile oluşa göre, uygulama maddesinin isabetsizliğine ilişen Temyiz itirazları yerinde görülmemiş ve yine aynı nedenlerle tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir. Ancak;
TCK.nun 508. maddesine uygun güveni kötüye kullanmanın takibi şikayete bağlı suçlardan olduğu, suça 1991 yılının Temmuz ayı içinde muttali Olunduğu halde şikayet dilekçesinin TCK.nun 108. maddesinde belirlenen altı aylık süre geçtikten sonra verildiği dosya ve şikayet dilekçesi içeriklerinden anlaşılmasına göre, davanın düşürülmesi gerektiği gözetilmeden mahkumiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı ve C. Savcısı ile müdahil vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenlerden dolayı isteme aykırı olarak (BOZULMASINA), CMUK.nun 321. maddesine dayanılarak davanın TCK.nun 108 ve CMUK.nun 253. maddeleri uyarınca (DÜŞÜRÜLMESİNE), 14.3.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.