 |
T.C.
YARGITAY
11. Ceza Dairesi
E. 1996/1171
K. 1996/1137
T. 26.6.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- SANIĞIN LEHİNE OLAN KURALLARA
AYKIRILIK
KARAR ÖZETİ: Sanığın lehine olan hukuki kurallaraaykırılık, sanığın aleyhine hükmün bozulmasını gerektirmediğinden, beraatine hükmolunan sanığın sorgusu sırasında lehinde olan düzenleyici kurallara uyulmamış olması bozma nedeni olmaz.
(1412 s. CMUK. m. 309, 135)
Emniyeti suistimal suçundan sanık Erdinç'in yapılan yargılaması sonunda; beraatine dair, (İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesi)'nden verilen 28.12.1995 gün ve 1994/367 esas, 1995/1586 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi müdahil vekili tarafından istenilmis olduğundan, dava evrakı C. Başsavcılığı'nın bozma isteyen tebliğnamesi ile 5.6.1996 gününde Daireye gönderilmekle incelenerek, gereği görüşüldü:
CMUK.nun 135. maddesi, 3842 sayılı Kanunun 12. maddesiyle değiştirilirken, gösterilen gerekçede, aynen: "İnsan haklarının günümüzdeki gelişmesi sonucu, demokratik ülkelerde kuşku duyulan kişi veya sanığa iyi bir savunma imkanı sağlanmış, savunması sırasında müdafi bulundurma hakkı tanındığı gibi, bazı delillerin toplanmasını isteme hakkı verilmiş veya hiçbir-şey söylememe imkanı sağlanmıştır" ifadelerine yer verilmiştir. Bu değişikliklerin, sanık lehine getirilen düzenleyici kurallar olduğuna kuşku yoktur. Bu kurallara aykırılık halinde, CMUK.nun 308. maddesinde öngörülen kanuna mutlak muhalefet hali bulunmadığından, aynı Kanunun 320/1. maddesinde belirtildiği üzere hükmün bozulması için hukuka aykırı işlemle hüküm arasında nedensellik bağı aranacak, bu aykırılığın hükmü etkilediği tesbit edilecektir. Olayda ise, sanığın beraatine hükmolunmuştur. Sanığın sorgusu yapılmış, ancak lehinde olan düzenleyici kurallara riayet edilmemiştir. CMUK.nun 309 maddesine göre, sanığın lehine olan hukuki kaidelere muhalefet, sanığın aleyhine hükmün bozulmasını gerektirmez. Kaldıki, sanığın görevsiz mahkemede yapılan asıl sorgusunda CMUK.nun 135. maddesindeki hakları da hatırlatılmıştır. Bu itibarla, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, müdahil vekilinin sübuta yöneltilen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme aykırı olarak (ONANMASINA), 26.6.1996 gününde oybirliği ile karar verildi.