 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 2005/6774
K: 2005/10189
T: 11.10.2005
- SİGORTALILIĞIN BELİRLENMESİ
- YENİDEN YAPILANDIRMA İSTEĞİ
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İçtihat Özeti: Davacının yazılı başvurusu olamasa da; isteğe bağlı sigortalı olma iradesini ortaya koyacak biçimde, ilk defa prim ödemeye başladığı tarihi takip eden aybaşından sonra isteğe bağlı sigortalı sayılmasında yasal zorunluluk bulunduğundan, süresinde yaptığı yeniden yapılandırma talebinin kabulü gerekir.
(506 s. SSK m. 85)
Davacı, 4958 sayılı Kanunun geçici 1/K maddesi kapsamında yapmış olduğu başvurusunun kabulü ile 1996 yılı Temmuz ayından itibaren başlayan sigortalılığının devamına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, 4958 sayılı Yasanın geçici 1/K maddesi kapsamında yapılan başvurunun kabulü ile 1996 yılı Temmuz ayından itibaren isteğe bağlı Sosyal Sigortalar Kurumu Sigortalılığının devam ettiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme, yazılı şekilde isteğin reddine karar vermiştir.
1996/2. dönemde ve 01.08.1996 çıkış tarihi itibariyle 506 sayılı Yasa kapsamında 91 gün zorunlu çalışması bulunan davacının, anılan yasanın 85. maddesinde öngörülen biçimde yazlı başvuruda bulunmaksızın ilki 30.09.1996 ikincisi 30.10.1996 tarihli olmak üzere iki defa isteğe bağlı SSK pirimi ödediği anlaşılmaktadır. Davacı, 29.08.2003 tarihinde intikal eden dilekçe ile 30.06.2003 tarihine kadar ödenmeyen isteğe bağlı prim ve gecikme zammına ilişkin borcun ifası yönünde 4958 sayılı Yasanın geçici 1/K maddesine göre taksitlendirme talebinde bulunmuş, Kurum ise isteğe bağlı kayıt ve kabulünün bulunmadığını gerekçe göstererek bahse konu talep hakkında herhangi bir işlem yapmamıştır.
506 sayılı Yasanın 85. maddesinin 4842 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten önceki hükmünde; isteğe bağlı sigorta primlerinin ödenmemesi, isteğe bağlı sigortalılığı sona erdiren nedenlerden biri olarak sayılmamışsa da, anılan madde de 4842 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle; 01.05.2003 tarihinden sonraki döneme ilişkin olarak isteğe bağlı sigortalı priminin art arda üç ay ödenmemesi isteğe bağlı sigortalılığı sona erdiren bir neden olarak öngörülmüştür.
4842 sayılı Yasanın 01.05.2003 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 34. maddesi ile 506 sayılı Yasaya eklenen geçici 85. maddesinin (c) bendi ise; bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce isteğe bağlı sigortalı olup da kuruma prim borcu bulunanların, bu borçlarını 01.05.2003 tarihinden itibaren 6 ay içinde gecikme zammı ile birlikte ödemeleri halinde sigortalılıklarının devam edeceği, ancak bu süre içinde borcun ödenmeyen kısmına ait sürelerin sigortalılıktan sayılmayarak sigortalılığın sona ereceği hükmünü içermektedir. 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Yasasının geçici 1. maddesinin (K) bendi hükmü ile de; 30.06.2003 tarihi itibariyle kuruma isteğe bağlı sigorta prim ve gecikme zammı borcu bulunmakla birlikte, anılan yasanın yayımlandığı tarihi izleyen 30 gün içinde kuruma yazılı müracaat ederek borçlarını yeniden yapılandırma talebinde bulunan ve anılan madde de öngörülen yükümlülükleri yerine getiren sigortalılar hakkında; 506 sayılı Yasanın geçici 85. maddesinin (c) bendi hükmü uygulanmayarak bu döneme ilişkin isteğe bağlı sigortalılık sürelerine geçerlilik tanınmıştır.
Somut olay, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler kapsamında değerlendirildiğinde; davacının 506 sayılı Yasanın 85. maddesi kapsamında yazılı başvurusu bulunmamakla birlikte isteğe bağlı sigortalı olma iradesini ortaya koyacak biçimde ilk defa prim ödemeye başladığı 30,09,1996 tarihini takip eden aybaşı olan 01.10.1996-30.06.2003 tarihleri arasında isteğe bağlı sigortalı sayılmasında yasal zorunluluk bulunmaktadır. Hal böyle olunca da, davacının süresinde yaptığı başvuruya istinaden 4958 sayılı Yasanın geçici 1/K maddesinde öngörülen yeniden yapılandırma imkanından faydalanması gerektiğinin tespiti yerine yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönlen amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 11/10/2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.