 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 2005/11954
K: 2005/12277
T: 28.11.2005
SİGORTALILIĞIN TESPİTİ
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İçtihat Özeti: 2926 sayılı Yasanın resen tescil ile ilgili 9. maddesi hükmü gözetildiğinde, kesilen Bağ-Kur prim tevkifatı nedeniyle bu gibilerin bir anlamda kuruma tescilinin bu yolla gerçekleşmiş olduğunun kabulü gerekir. Ancak tevkifat yapılmamışsa geriye yönelik hizmet tespiti suretiyle sigortalılık kazanılmasına yasal olanak yoktur.
(2926 s. TÇK m. 5, 9)
(506 s. SSK m. 79)
Davacı, ilk prim tevkifatının yapıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren 2926 sayılı Yasa kapsamında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkeme, davacının prim tevkifat tarihini takip eden 01.05.1995 tarihi itibariyle Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar vermiştir.
Tarımda kendi adına ve hesabına çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununun 36. maddesi "...Kurumun prim alacakları; Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkif suretiyle de tahsil edilebilir" şeklinde bir düzenleme getirdiğinden, bu kural uyarınca davalı Bağ-Kur tarafından pancar tarımı yapan davacıdan, I.... Şeker Fabrikasına teslim ettiği pancar ürününden dolayı 20.04.2002, 20.04.2003, 20.04.2004 ve 20.04.2005 tarihlerinde prim tevkifatı yapılmıştır.
Şu halde, 2926 sayılı Yasanın resen tescil ile ilgili 9. maddesinde yer alan "Bu Kanuna göre sigortalı sayılanlardan sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren üç ay içinde Kuruma kayıt ve tescillerini yaptırmayanların tescil işlemleri Kurumca re'sen yapılır" hükmü gözetildiğinde, kesilen Bağ-Kur prim tevkifatı nedeniyle bu gibilerin bir anlamda Kuruma tescilinin bu yolla gerçekleşmiş olduğunun kabulüyle 5. madde gereği anılan tevkifatın tarihini takibeden aybaşı itibariyle davacının tarım Bağ-Kurlu olarak tescilinin yapılması zorunluluğu vardır.
Ancak, yine anılan Yasanın sözü edilen 5. maddesine göre 7. maddede öngörülen sürede Kurum kayıt ve tescil yaptırmayanların hak ve yükümlülükleri kayıt ve tescil ile başlayacak olmakla, aksine durumlarda ve özellikle teslim edilen ürün bedellerinden Bağ-Kur prim tevkifatı yapılmamış ise bu durumda olanlar açısından anılan manada bir tescilin gerçekleşmiş olduğundan sözedilemeyeceğinden, bu gibilerin salt tarımsal faaliyetin süregeldiğinden bahisle geriye dönük olarak sigortalılık tescili yapılamaz. Zira, 1479 sayılı Esnaf Bağ-Kur ve 2926 sayılı Tarım Bağ-Kur yasalarında 506 sayılı Yasanın 79 maddesine mümas herhangi bir düzenleme bulunmadığından anılan yasalar çevresinde geriye yönelik hizmet tespiti suretiyle sigortalılık kazanılmasına da yasal olanak yoktur.
Somut olayda, dava dilekçesine eklenen I... Şeker Fabrikasının 19.04.2005 tarih ve 2698 sayılı Bağ-Kur Konya Bölge Müdürlüğüne yazılan yazıda davacıdan " 1994 ila 2003 Ekim dönemlerine ait teslimattan dolayı fasılasız her yıl Bağ-Kur prim kesintisi yapıldığı" belirtildiği halde, mahkemeye hitaben gönderilen 16.06.2005 ve 4106 sayılı yazı içeriğinde ve bunu doğrulayan 26.09.2005 tarih 154173 sayılı Bağ-Kur Konya İl Müdürlüğü yazıları içeriğinden davacıdan "1994'den 2001 yılı dahil kesilen primler gösterilmeden sadece 20.04.2002'den 20.04.2005 tarihine kadar olan dönemdeki teslimatlardan Bağ-Kur prim tevkifatı yapıldığı" belirtilmiştir.
Mahkemece ilgili şeker fabrikasından bu çelişkinin sebebi sorularak gerçek durum saptanmadan, böylece çelişki giderilmeden, 19.04.2005 tarihli yazıya itibar edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
Kabule göre de mahkemenin hüküm fıkrasında prim tevkifatı nedeniyle davacının 01.05.1995 tarihi ile dava tarihi olan 31.05.2005 tarihi arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunu göstermesi gerekirken yazılı şekilde sadece Tarım Bağ-Kur sigortalılığının başlangıç tarihini gösterip dava edilen süreleri göstermemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.11.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.