 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 2004/6056
K: 2004/7406
T: 14.9.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, davalı Kurum işleminin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra işin gereği düşünüldü:
KARAR : Kurum tarafından yapılan inceleme sonucunda işveren olduğunun kabulü ve buna dayalı olarak işyeri sicil numarası verilmesine ilişkin işlem ile anılan işlem sonucu uygulanan idari para cezalarının tazminine yönelik takip nedeniyle tebliğ edilen ödeme emrinin iptaline ilişkin davanın yargılaması sonucunda yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
506 sayılı Yasanın 130. maddesi uyarınca yöntemince düzenlenmiş müfettiş raporu içeriğindeki tespit ve imzalı beyanlar, adiyen düzenlenmiş sıva işlerine ilişkin sözleşme hükümleri, karar gerekçesindeki irdeleme gözetildiğinde, mahkemenin işveren olarak tescile ilişkin işlem konusundaki kararında usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. 2002/1921 sayılı dosyada yürütülen takibe konu alacak, kayıt geçersizliği, bildirge ve bordro verilmemesi nedenlerine dayalı olarak tahakkuk eden 1.270.800.000 lira tutarındaki idari para cezaları ile bunlara işletilen 713.016.000 lira gecikme zammı toplamı olan 1.983.816.000 lira olup, 506 sayılı Kanunun 140. maddesinin para cezasının uygulandığı tarihteki düzenlemesinde; idari para cezasını gerektiren haller, cezayı uygulayacak makam, cezaya itiraz ve itirazı inceleyecek merci ile itiraz üzerine verilen karara karşı hangi mahkemede dava açılabileceği özel bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre; cezayı gerektiren haller oluştuğunda Kurumca verilecek idari para cezasına karşı tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde kurumun ilgili ünitesine itiraz edilebilir. İtirazı reddedilenler, red kararının kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde yetkili Sulh Ceza Mahkemesinde dava açabilirler. İdari para cezasına karşı süresi içinde Kuruma itiraz edilmemesi veya itirazın reddine karar verilmesi halinde yine süresi içinde Sulh Ceza Mahkemesinde dava açılmaması hallerinde idari para cezası kesinleşir ve artık İş mahkemesinde menfi tespit, itiraz ve istirdat davası açılamaz.
Davada somutlaşan olayda, davacı hakkında uygulanan idari para cezalarından 585.000.000 lira'lık bölümün Kadıköy 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2003/1 Müt. Kararıyla iptal edildiği, 356.400.000 lira için yapılan itirazın Kadıköy 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2003/8 Müt. Kararıyla reddedildiği, 329.400.000 lira yönünden ise herhangi bir itirazda bulunulmadığı anlaşılmaktadır. Sıralanan bilgiler ışığında, iptali istenen ödeme emrinin davacıya tebliğine ilişkin belgenin okunaklı örneği getirtilerek, yasal sürede itiraz edildiği sonucuna varılması halinde yasal dayanağını mahkeme kararıyla yitirmiş olan kısmına ilişkin takibin iptali gereğinin gözetilmemesi; usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.09.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.