 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 2004/2394
K: 2004/2439
T: 29.3.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan peşin değerli gelirler ile yapılan harcama ve ödemeler nedeniyle uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteği hüküm altına almıştır.
Hükmün, taraflar Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Hatice Kamışlık tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
KARAR :
1- Dava; 16.07.1993 tarihli iş kazasında vefat eden sigortalının hak sahiplerine yapılan sosyal sigorta yardımlarının davalı işverenden rücuan tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 26. maddesidir. Anılan madde halefiyet ilkesine dayanmaktadır. Kurumun rücu alacağı hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebilecekleri maddi tazminat miktarı ile sınırlıdır. Hak sahiplerince işveren aleyhine tazminat davası açılmışsa, halefiyet ilkesi gereğince bu davada alınan kusur ve hesap raporları hem Kurum açısından hem de davalı işveren açısından bağlayıcı olacak ve eldeki rücu davasında yeniden rapor alınmasına gerek olmayacaktır. Somut olayda hak sahiplerince davalı işveren aleyhine açılan ve kesinleşen Ordu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1994/205 Esas - 1997/188 Karar sayılı maddi ve manevi tazminat dosyasında, davalı işverenin zararlandırıcı olayda %100 kusur oranına göre hak sahiplerinin maddi tazminat miktarı hususunda 03.05.1997 tarihli hesap raporunun alındığı ve maddi tazminat talebinin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; taraflar yönünden bağlayıcı olan ilk maddi tazminat dosyasındaki hesap raporunun hükme dayanak alınması gerekirken, hak sahiplerinin ek maddi tazminat talebine ilişkin olarak açılan Ordu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1997/321 Esas - 2001/219 Karar sayılı maddi tazminat dosyasında alınan 28.02.2001 tarihli hesap raporunun hükme dayanak alınması,
2- Davalı Tuncer Yetgin'in kazanın gerçekleştiği tarihte il özel idaresinde görevli şoför iken, valilik onayı ile davalı Köy Hizmetlerinde görevlendirildiği ve şoför olarak çalıştığı sırada kazaya karıştığının belirgin olması karşısında, Anayasa'nın 129/5. maddesinde yer alan "memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlarından doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve Kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir." hükmüyle, 657 sayılı Kanun'un 13. maddesindeki düzenlemeler gözetilerek memur konumunda olan davalı Tuncer Yetgin hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken, rücu alacağından sorumlu tutulmuş olması,
3-10.05.2001 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 4667 sayılı Kanunun 81. maddesiyle değiştirilen Avukatlık Kanununun 168/son maddesi ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 20. maddesi hükmündeki Avukatlık ücretinin takdirinde hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan Tarifenin esas alınacağı yönündeki düzenlemeyle, buna dayalı biçimde çıkarılan ve 04.12.2001 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesi uyarınca taraflar yararına vekalet ücreti takdiri gerekirken, yürürlükte bulunmayan eski Tarife ile eksik vekalet ücretine hükmedilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 29.03.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.