 |
T.C
YARGITAY
10. HUKUK DAİRESİ
E: 2004/1285
K: 2004/4103
T: 10.05.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı, 17.11.1998 tarihinden itibaren Bağ-Kur sigortalılığının tespiti ile tescil ve taksitlendirme hakkının tanınmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
kısmen Hükmün, davalı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkeme, davacının 4 692 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesine göre, zorunlu sigortalılık süresine ait 31.07.2001 tarihine kadar birikmiş prim borçlarının taksitlendirilmesi ile ilgili olarak Kuruma süresinde başvurduğu gerekçesiyle tecil ve taksitlendirme talebinin kabulüne karar vermiş ise de, bu kararın yasal dayanaktan yoksun olduğu görülmüştür.
Gerçekten 03.07.2001 tarih ve 24451 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 4 692 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin 1. fıkrası, 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 tarihlerinde meydana gelen depremler nedeniyle daha önce prim borçları ertelenen Bağ-Kur sigortalılarının bu borçlarına, erteleme sürelerinin bitim tarihinden itibaren aylık taksitler hâlinde 31.12.2001 tarihine kadar ödenmek kaydıyla yeni bir tecil ve taksitlendirme imkânı getirmiş, 2. fıkra ise isteğe bağlı Bağ-kur sigortalıları yönünden birikmiş prim borçlarına aynı şekilde tecil ve taksitlendirme hakkı tanımıştır.
Dosya kapsamından, davacının Marmara depremleriyle ilgisinin bulunmadığı ve bu sebeple T692 sayılı Kanun ile getirilen bu düzenlemeden yararlanmasının mümkün olmadığı gibi, ayrıca zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olması nedeniyle isteğe bağlı sigortalılar için getirilen 2. fıkra hükmünden de yararlanması mümkün değildir.
Geçici 1. maddenin 3. fıkrasına gelince; bu madde Kurum lehine bir düzenleme getirmiştir. Maddede, 04.10.2000 tarihinden önce Kuruma kayıt ve tescil edildiği hâlde, kayıt ve tescil tarihinden itibaren 5 yıl ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunan veya bu sürelerde prim borçlarını ödemeyenler yönünden, prim borçlarının sigortalının bulunduğu basamağın 31.07.2001 tarihinde geçerli olan prim tutarları üzerinden hesap edileceği kurala bağlanmıştır.
Görüldüğü gibi Geçici 1. maddede, dava konusu uyuşmazlık yönünden davacıya prim borçlarını tecil ve taksitlendirme imkânı tanıyan bir düzenleme mevcut değildir.
Hâl böyle olunca; Mahkemenin, davacının prim borçlarının 4692 sayılı Kanun gereğince tecil ve taksitlendirilmesine ilişkin davasını yukarıda açıklanan nedenlerle reddetmesi gerekirken, yasa hükmünün hatalı şekilde uygulanması sonucu yazılı şekilde kabulüne karar vermesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10.05.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.