 |
T.C
YARGITAY
10. HUKUK DAİRESİ
E: 2004/1215
K: 2004/3965
T: 04.05.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı, borçlanmasının geçerli olduğunun tespiti ile aylığın hak kazandığı tarihten itibaren tekrar bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi Özlem Hatiboğlu tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava; 3201 sayılı Kanun uyarınca yapılan borçlanma ve bağlanan-yaşlılık aylığının, yurda kesin dönüş koşulunun yerine getirilmediği gerekçesiyle bağlandığı tarih itibariyle iptaline dair Kurum işleminin iptali ile borçlanmanın geçerli sayılmasının ve iptal edilen yaşlılık aylığının kesildiği tarihten itibaren bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkin olup; mahkemece işsizlik yardımının sona erdiği tarihten itibaren aylığa hak kazanıldığının kabulü ile aylığın başlangıç tarihi yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanunun borçlanmanın geçerliliği için yurda kesin dönüşü şart kılan 3. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 12.12.2002 gün ve 36/198 sayılı kararı ile iptal edilmesi üzerine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.02.2003 gün ve 21-790/61 sayılı kararı ile borçlanmanın geçerliliği için yurda kesin dönüşün zorunlu olmadığına ve yurda kesin dönüş koşulu yerine getirilmeksizin yapılan borçlanmaların geçerli olduğuna, ancak yurda kesin dönüş yapılıncaya kadar borçlanma hukuken askıya alınarak 3201 Sayılı Yasanın 6. maddesine göre yurda kesin dönüş yapılmadıkça yaşlılık aylığı bağlanamayacağı ve giderek aylığın başlatılmamasma, şayet bağlanmışsa aylığın kesilerek fuzulen ödenen yaşlılık aylıklarının Kurumca geri istenmesinin mümkün bulunduğu, hukuken askıya alınan yaşlılık aylığının yurda kesin dönüşün gerçekleştiği tarihi takip eden aybaşından itibaren yeniden ödenmeye devam olunmasının kabulü gerekmektedir.
Mahkemenin borçlanma işleminin geçerli olduğuna ve yurda kesin dönüş tarihine kadar aylığın yeniden başlatılamayacağma ilişkin kabulü doğru ise de; davacının Alman Sigorta Merciinden alman 18.03.2003 tarihli hizmet cetvelinde 30.09.2001 tarihine kadar Alman sigortası ile ilgisinin devam ettiği anlaşılmaktadır. Davacının aylık başlangıcına esas olmak üzere yurda kesin dönüş yaptığı tarihin saptanması amacıyla işsizlik yardımının sona erdiği tarihin ve bu tarihten sonra Alman sigorta mercii ile ilginin ne şekilde devam ettiğinin, ayrıca bu ilginin davacının Almanya'da ikametini gerektirip gerektirmediğinin araştırılarak sonucuna göre yaşlılık aylığına ilişkin talep yönünden karar verilmesi gerekirken eksik araştırma, inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
0 hâlde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 04.05.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.