 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 2003/791
K: 2003/8808
T: 2.12.2003 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ALACAK (Tasarrufu Teşvik Parası)
GÖREVLİ MAHKEME
İçtihat Özeti: Ödenmeyen tasarrufu teşvik parası ile işveren ve Devlet katkısı payının tahsili ve kesinti yapılıp yapılmadığının, yapılan kesintinin çalışan adına bankaya yatınlıp yatınlmadığının tespitine ilişkin, işçi ile işveren arasındiz, hizmet ilişkisinden doğan bu uyuşmazlığın çözüm yeri iş mahkemeleri olup, mahkemece yasal düzenlemeler doğrultusunda gerekli araştırma ve incelemeler yapılarak sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
(5521 s. IMK. m. 1)
Davacı, davalı Belediye Başkanlığındaki çalışmasına son verilmesine rağmen, 3417 sayılı Kanun uyarınca kesinti icmal bordralarının verilmediğini ve hiç nema ödemesi yapılmadığını, davalı Belediyenin ücretlerden yaptığı tasarruf kesintisi ile işveren katkılarını bankaya yatırmadığını beyanla; nema, kesinti, işveren ve Devlet katkısı payından fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla 100.000.000.- liranın ödetilmesine, davalı işverenin yaptığı kesinti miktarının, işveren ve Devlet katkı paylannın ödenip ödenmediğinin, adına yatırılıp yatırılmadığının tesbitine ve ödenmeyen nema tutarl~rının ödenmesi gereken günden işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde HUMK.nun 7/1. maddesi uyarınca görevsizliğine karar vermiştir:
Hükmün davacı ve davalılardan Sosyal Sigortalar Kurumu Avukatı tarafından te my iz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğuanlaşıldıktan ve tetkik hakh"i tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- Dava, işine son verilmesine rağmen ödenmeyen tasarufu teşvik parası ile işveren ve Devlet katkısı payından fazla talep hakkı saklı kalmak kaydıyla 100.000.000 TL.nin, ödenmesi gereken günden itibaren faiziyle tahsili ve ke,sinti yapılıp yapılmadığının, yapılan kesintinin davacı adına bankaya yatırılıp yatırılmadığının tespitine ilişkindir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı, 29.4.2003 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 4853 sayılı çalışanların Tasarruf Teşvik Hesabının Tasfiyesi ve Bu Hesaptan Yapılacak Ödemelere Dair Kanun'un 7 ve 8. maddeleridir. Anılan Kanunun 8. maddesinde; 3417 sayılı Kanun hükümlerine göre, ücretlerden yapılması gereken tasarruf kesintileri ile katkı paylarını süresi içinde ilgililer adına açılmış bulunan Tasarrufu Teşvik Hesaplarına yattrmayan işverenlerden; yatırılması gereken miktarlar ile gecikme zammı, resen veya ilgililerin başvurusu halinde Sosyal Sigortalar kurumunca 506 sayılı Sosyal Sigortalar KanunUnun primlerin tahsiline ilişkin' hükümleri dairesinde tahsilolunarak T.C. Ziraat Bankası şubelerindeki ilgili Tasarrufu Teşvik Hesaplarına yatırılır. 3417 sayılı Kanunun mülga 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamındaki personelin aylık ve ücretlerinden tasarruf kesintileri ile Devlet ve işveren katkılarını süresi içinde ilgililer adına açılmış bulunan Tasarrufu Teşvik Hesaplarına yatırmayan Kurumlar, yatırılması gereken miktarların resen veya ilgililerin başvurusu halinde yasal faizi ile birlikte T.C. Ziraat Bankası şubelerindeki ilgili Tasarrufu Teşvik Hesaplarına yatırılmasından sorumludurlar" şeklinde düzenleme yapılmış, buna göre tasarruf kesintileri ile işveren katkılarının ilgililerin banka hesaplarına yatırılmaması halinde Sosyal Sigortalar Kurumu tahsile yetkili kılınmıştır.
Somut olayda kurum tarafından bu görevin yerine getirilmediği, tahsil edilmeyen tasarruf tutarları ve işveren katkıları sebebiyle davacıya tasarruf tutarı ve nema alacaklarının ödenmediği iddiası mevcuttUr. Gerçekten de davalı işverence tasarruf teşvik kesintileri ile işveren katkılarının yatırılmaması ve giderek Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından tahsil edilmemesi durumunda, davacı işçiye ödenmesi gereken zorunlu tasarruf miktar ve nema alacaklarında azalma olacağı kuşkusuzdur. Böyle olunca' davacı işçinin Yasadan kaynaklanan bu alacağa kavuşması için Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından gereğinin yapılmasını beklemek dışında dava açmak imkanı da vardır.
5521 sayılı Iş Mahkemeleri Kanununun 1. maddesi gereği; işçi ileişve- \ ren arasında, hizmet ilişkisinden doğan bu uyuşmazlığın çözüm yeri iş mahkemeleridir.
Mahkemece işin esasına girilerek; öncelikle işçinin ve işverenin anılan Kanunlar kapsamına giren kişilerden olup olmadığı, işverenin bu yasalar çerçevesinde tasarruf kesintisi stopajını yapıp yapmadığı, kendi payını da katarak dava konusu edilen dönemler itibariyle Ziraat Bankasına yatırıp yatırmadığı, Sosyal Sigortalar Kurumunun bu konuyu takip edip etmediği, etmiş ise ne gibi işlemler yaptığı araştırılmalı, işçinin istediği ve ödenmesi gereken miktar kanuni merciden soruımalı ve yapılacak bu araştırma sonucuna göre ve 4853 sayılı Kanuna göre hüküm kurulması gerekirken, açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
2- Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığının dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmesine rağmen dava dilekçesinin Kuruma tebliğ edilerek yöntemince taraf teşkili yapılmaması da isabetsizdir.
o haıde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 2.12.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|