 |
T.C.
YARGITAY
10.Hukuk Dairesi
Esas Karar
2003/7504 2003/2310
YARGITAY İLAMI
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı, davalı Kurum işleminin iptali ile borçlanmanın geçerli olduğunun kesilen maaşların yasal faiziyle birlikte ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi S.Özlem Hatiboğlu tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 3201 Sayılı Kanununun 3. maddesi Anayasa Mahkemesinin 12.12.2002 tarih ve 2000/36, 2002/198 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının derdest bütün davalara uygulanacağı doktrin ve uygulamada tartışmasız olup, mahkemenin bozma kararına uymuş olması karşı taraf lehine usuli kazanılmış hak durumunu oluşturmayacağından Anayasa Mahkemesinin iptal kararına göre karar verilmesi gerekir. Hukuk Genel Kurulunun 05.02.2003 tarih ve 2002/21 – 790, 2003/61 sayılı kararıda bu doğrultudadır.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı karşısında yurtdışı hizmet borçlanması için artık kesin dönüş şartı aranmayacağından öncelikle davalının borçlanmasının geçerli olduğunun kabulü gerekir. Ancak, aylık tahsisini düzenleyen, 3201 Sayılı Kanunun 6. maddesi geçerliliğini koruduğundan tahsis tarihinden sonra yurt dışında çalışılan ya da işsizlik yardımı alınan süreler yönünden 6. maddedeki kesin dönüş şartı gerçekleşmediğinden bu dönemde Kurumun aylıkları kesmesi yasanın ifadesine ve yasa koyucunun amacına uygundur.
Somut olaya gelince, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda mahkemenin, borçlanmanın geçerliliğinden hareketle mühasıran aylık tahsisinden sonraki dönemde gerçekleşen yurtdışı fiili çalışma veya işsizlik sigortasından yardım alma olgularının gerçekleştiği süreler içinde ödenen aylıkların istirdadına ilişkin kurum işleminin yasaya uygun olduğunu tesbit ile, buna ilişkin talebin reddine bunun dışında kalan süreler yönünden ise Kurumun istirdat işleminin iptaline ve tekrar kesin dönüş tarihinden itibaren davacının yaşlılık aylığına hak kazandığının tesbitine karar vermesi gerekir.
Açıklanan esaslar doğrultusunda yargılama yaparak karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.03.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.