 |
T.C.
YARGITAY
10.Hukuk Dairesi
Esas Karar
2003/654 2003/1341
YARGITAY İLAMI
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Fatih Arkan tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı Kurum, davalı Haydar Soyupek'in yaşlılık aylığı alırken çalıştığının tesbit edildiği nedenle aylıklarının iptal edildiğini belirterek, 3.9.1993-20.2.2000 döneminde ödenen aylıklar toplamı için yapılan icra takibine itirazın iptali ile takibin devamı ve icra- inkar tazminatına karar verilmesini talep etmektedir.
Mahkemece yazılı gerekçelerle istemin reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanunun 63/A bendi hükmüne göre yaşlılık aylığı almakta iken çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıklarının bu çalışma olgusuna dayalı ve onunla sınırlı olarak kesilmesi gerekmekte ise de;sigortalının yazılı istemi bulunmasa dahi çalışma süresince sigortalı adına sosyal güvenlik destek primi ya da tüm sigorta kollarından prim ödenmesi durumunda;bu olgu, sigortalının 506 Sayılı Kanunun 63/B bendi kapsamında tercihini kullandığını göstereceğinden sigortalıya bağlanan yaşlılık aylığının başlangıcından itibaren ödenmesine devam edilmesi gereği kabul edilmelidir.
Somut olayda; sigorta müfettişi tarafından 06385.06 numaralı işyerinde yapılan yerel denetimde, davalı Haydar Soyupek'in çalıştığının tespit edildiği, bildirge ve bordroların Kurum tarafından resen tanzim edildiği, tüm sigorta kollarından sigorta priminin ödenmediği iddia edilmiş olması karşısında; sigortalı bildirimsiz (kaçak) işçi olarak çalışmakta olduğundan Kurumun fiili çalışma süresi ile sınırlı biçimde bu dönemde ödenen yaşlılık aylıklarını sigortalıdan istirdada hakkı bulunmaktadır. Diğer taraftan davalı sigortalının anılan işyerinde geçen fiili çalışma süresi de işyeri kayıtları da gözetilmek suretiyle hiçbir kuşku ve tereddüde yer bırakmayacak biçimde saptanmalıdır.Yapılan incelemede davalı sigortalının 506 sayılı Kanun madde 74 kapsamında tüm sigorta kollarından prim ödemesi olduğunun saptanması ve bu ödemenin sigorta müfettişi denetiminden önce gerçekleşmesi durumunda ise; bu olgunun sigortalının tercihini 506 sayılı Kanun 63/B maddesi kapsamında kullandığını göstermesi ve kaçak işçi çalıştırma ve Kurumun prim kaybına neden olma gibi bir durumun da söz konusu bulunmaması itibariyle, sigortalıya bağlanan yaşlılık aylıklarının fiili çalışma süresi de dahil olmak üzere başlangıçtan itibaren ödenmesine devam edilmesi gereği kabul edilmelidir.Sigortalının, farklı işyerlerinde geçen çalışma süresinde ise,sosyal güvenlik destek primi ödeme hususundaki iradesini açıkça ortaya koyması itibariyle sigortalıya bu dönemde yaşlılık aylığı ödemesine devam edilmesi
gereği açıktır. Hal böyle olunca Mahkemece, bildirimsiz olarak fiilen çalışılan süredeki yaşlılık aylıklarının fuzuli ödeme teşkil ettiği,bu dönem dışında sigortalıya yaşlılık aylığı ödemesine Kurumca devam edilmesi gereği gözetilerek hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin eksik araştırma,inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup,bozma nedenidir.
O halde davacı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 03.03.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.