 |
T.C
YARGITAY
10. HUKUK DAİRESİ
E: 2003/6221
K: 2003/6561
T: 06.10.2003 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
YURT DIŞI HİZMET BORÇLANMASI
İçtihat Özeti: 3201 sayılı Kanun'un 3. maddesi Anayasa Mahkemesinin 12.12.2002 tarih ve 2000/36 2002/198 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Böylece yurt dışı hizmet borçlanmasının geçerliliği için kesin dönüş şartına dair yasa kuralı yürürlükten kalkmıştır. Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının derdest bulunan bütün davalara uygulanması gerektiği doktrin ve uygulamada tartışmasız olup, aynı konuda Hukuk Genel Kurulunun vermiş olduğu 05.02.2003 tarih ve 2002/21-790, 2003/61 sayılı kararı da bu doğrultudadır.
3201 s. K/3
Davacı ve karşı davalı, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla 436.772.009 liranın yasal faiziyle birlikte tahsiline, davalı ve karşı davacı ise, 5855 Alman markı ile 1800 Amerikan dolarının ve 30.000.000 lira birikmiş maaş alacağının yasal faiziyle, birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davacı ve karşı davalının davasının reddine, diğer davanın ise işlemden kaldırılmasına karar vermiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Aydın Eser tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağını teşkil eden 3201 sayılı Kanun'un 3. maddesi Anayasa Mahkemesinin 12.12.2002 tarih ve 2000/36 2002/198 sayılı karan ile iptal edilmiştir. Böylece yurt dışı hizmet borçlanmasının geçerliliği için kesin dönüş şartına dair yasa kuralı yürürlükten kalkmıştır.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının derdest bulunan bütün davalara uygulanması gerektiği doktrin ve uygulamada tartışmasız olup, aynı konuda Hukuk Genel Kurulunun vermiş olduğu 05.02.2003 tarih ve 2002/21 - 790, 2003/61 sayılı kararı da bu doğrultudadır.
Her ne kadar dava ödenmiş aylıkların istirdadına ilişkin ise de, bu davada öncelikle borçlanmanın geçerliliği konusunun tartışılması gerekir.
Kurum, Anayasa Mahkemesinin iptalinden önceki mevzuat çerçevesindeki uygulamaya göre, borçlanmayı iptal ederek, ödenen bütün aylıkların istirdadını talep etmiş, mahkemede "kesin dönüş şartı" na dair yasa kuralı yürürlükten kalktığı için davacı kurumun davasını red etmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal karan çerçevesinde yurt dışı hizmet borçlanması için artık yurda kesin dönüş şartı aranmayacağından, öncelikle davalının borçlanmasının geçerli olduğunun kabulü gerekir.
Aylık tahsisini düzenleyen 3201 sayılı Kanun'un 6. maddesi iptal kararının kapsamı dışında kalmakla yürürlüğünü korumaktadır. Böylece aylık tahsisinden sonra gerçekleşen yurt dışı çalışma halinde borçlanma iptal edilmemekle beraber çalışılan süre ile sınırlı olarak ödenen aylıkların istirdadında yasal zorunluluk vardır.
Somut olayda, davacı Kurum 01.02.1992 tarihinden-23.03.1997 tarihine kadar ödediği aylıkların iadesini talep etmekte ise de; geçerliliğini koruyan borçlanma karşısında davalıdan sadece yurt dışında çalıştığı veya çalışmış gibi kabul edilen işsizlik sigortası veya hastalık yardımı aldığı süreye isabet eden aylıkların istirdanın mümkün bulunduğu gözetilerek, mahkemenin bu süre ile sınırlı olarak davanın kabulüne, bunun dışında kalan miktar yönünden ise redde karar vermesi gerekirken, yazılı şekilde davanın tümden reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
0 halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlan kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA , 06.10.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|