sigortalısı olmadığı tarihlerde çakışan
sigortalılıktan söz edilemeyeceğitartışmasız olduğuna göre Bağ-Kur sigortalılığının iptaline karar verilmesi yasal olarak mümkün değildir
Mahkemece yapılacak iş öncelikle ...gerçek ve fiili olarak kendi adına ve hesabına bağımsız çalışması olup olmadığını araştırmak, mevcutsa Sosyal Sigortalar Kurumu sigortalılığının dışında kalan süreler yönünden Bağ-Kur sigortalılığının geçerliliğini göz önünde tutarak bu kısma ilişkin davanın reddine, Sosyal Sigortalar Kurumu Sigortalısı olduğu süreler için ise şimdiki gibi davanın kabulüne karar vermekten ibarettir.
506 s. SSK/79
Davacı, Bağ-Kur sigortalılığının 10.10.1996 tarihinde sona
erdiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne
karar vermiştir. Hükmün, davalı Avukatı tarafından temyiz
edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan
ve Tetkik Hakimi Aydın Eser tarafından düzenlenen raporla
dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve
aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkeme davacının 10.10.1996 ile 31.08.1997 ve
01.01.1998 ile 24.04.2002 tarihleri arasında Sosyal Sigortalar
Kurumu sigortalısı olduğu gerekçesiyle aynı dönemde çifte
sigortalılık olamayacağı gerekçesiyle davacının açıklanan bu
tarihler arasındaki Bağ-Kur sigortalılığının iptaline karar vermişse
de varılan sonucun isabetsiz olduğu görülmüştür.
1- Öncelikle dava Sosyal Sigortalar Kurumunun hak alanını
da ilgilendirdiği için söz konusu kuruma da husumet yöneltilerek
iştirakiyle yargılamaya devam edilmesi gerekir.
2- Öte yandan, davacı adına Sosyal Sigorta primlerinin
ödendiği 10.10.1996 - 31.08.1997 ve 01.01.1998 - 24.04.2002
tarihleri arasında kalan Bağ-Kur Sigortalılığının iptaline karar
verilirken, bu tarihler arasında kalan dönemdeki Sosyal Sigortalar
Kurumu primlerinin eksiksiz olarak yatırıldığı kabul edilmiş ise
de, dosyada mevcut Sosyal Sigortalar Kurumu hesap fişinde
primlerin 1997 yılı 1. dönemde 117, 2. dönemde 90 gün 1998 yılı
I ve II dönemlerde de sırasıyla 37 ve 119 gün olarak eksik şekilde
yatırıldığı görülmüştür.
Davacının Sosyal Sigortalar Kurumu sigortalısı olmadığı
tarihlerde çakışan sigortalılıktan söz edilemeyeceği tartışmasız
olduğuna göre Bağ-Kur sigortalılığının iptaline karar verilmesi
yasal olarak mümkün değildir.
Mahkemece yapılacak iş öncelikle davacının vergiye kayıtlı
olduğu 19.08.1992 ile 09.04.2002 tarihleri arasında gerçek ve fiili
olarak kendi adına ve hesabına bağımsız çalışması olup
olmadığını araştırmak, mevcutsa Sosyal Sigortalar Kurumu
sigortalılığının dışında kalan süreler yönünden Bağ-Kur
sigortalılığının geçerliliğini göz önünde tutarak bu kısma ilişkin
davanın reddine, Sosyal Sigortalar Kurumu Sigortalısı olduğu
süreler için ise şimdiki gibi davanın kabulüne karar vermekten
ibarettir.
3- Aynca vekalet ücretinin davacı taraf yerine vekil yararına
hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
O halde, davalı Kurumun temyiz itirazları kabul edilmeli ve
hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:
Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan
nedenlerle
BOZULMASINA,
22.09.2003 gününde oybirliğiyle
karar verildi.