 |
T.C
YARGITAY
10. HUKUK DAİRESİ
E: 2003/4724
K: 2003/5802
T: 16.09.2003 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ÖZETİ: Uyuşmazlık konusu dönemde çakışan bir sigortalılıktan söz edildiğine göre mahkemenin öncelikle Sosyal Sigortalar Kurumu ve Bağ-Kur şahsi sicil dosyalarını getirterek her iki kanuna tabi sigortalılığın yasaya uygun ve geçerli olup olmadığını incelemesi ve bu sigortalılıklardan hangisine üstünlük tanınması gerektiğini tartışarak belirlemesi gerekir.
506 s. SSK/79
Davacı, 02.12.1988 - 65.08.1998 tarihleri arasındaki sürede Sosyal Sigortalar Kurumuna tabi olarak çalıştığı ve primleri ödenen sürelerin çıkanlarak, Bağ-Kur'da olan gerçek sigortalılık süresinin belirlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi İlhan Karagöz tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, 02.12.1988 ile 05.08.1998 tarihleri arasındaki sürede Sosyal Sigortalar Kurumuna tabi olarak dönem dönem çalışmaları olduğunu, buna ilişkin primlerin ödendiğini, davalı Bağ-Kur Genel Müdürlüğünün ise Sosyal Sigortalar Kurumuna tabi hizmetleri gözetmeksizin bu dönemin tamamını Bağ-Kur'lu saymak suretiyle prim borcu çıkardığını ileri sürerek, muarazanın giderilmesini ve bu dönem içinde kalan Sosyal Sigortalar Kanunu'na tabi sürelerin dışlanmasını ve geriye kalan süre yönünden Bağ-Kur'lu olduğunun tespitine karar verilmesini istemiş, davalı kurum ise cevabında vergi kaydının başladığı 01.02.1991 ila 05.08.1998 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalılığının esas alınması gerektiğini Sosyal vSigortalar Kurumuna tabi primi ödenmiş sürelere bu nedenle itibar edilmesinin mümkün bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme, taraflar arasında bir uyuşmazlığın söz konusu olmadığı ve talebin idari nitelikte bir tasarruf olduğundan bahisle davanın reddine karar vermiş ise de, bu kararın eksik incelemeye dayandığı ve usul ve yasaya aykırı olduğu görülmüştür.
Uyuşmazlık konusu dönemde çakışan bir sigortalılıktan söz edildiğine göre mahkemenin öncelikle Sosyal Sigortalar Kurumu ve Bağ-Kur şahsi sicil dosyalarını getirterek her iki kanuna tabi sigortalılığın yasaya uygun ve geçerli olup olmadığını incelemesi ve bu sigortalılıklardan hangisine üstünlük tanınması gerektiğini tartışarak belirlemesi gerekir.
Mahkemenin yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda yargılama yaparak elde edilecek sonuca göre bir karar vermesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırılık sebebidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA , temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.09.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|