 |
T.C.
YARGITAY
10.Hukuk Dairesi
Esas Karar
2003/3859 2003/4983
YARGITAY İLAMI
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı, davalı Kurum işleminin iptali ile 3201 sayılı yasaya göre yaptığı borçlanma işleminin geçerli olduğunun ve kesilen aylığın yeniden bağlanması gerektiğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, taraflar Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Özlem Hatiboğlu tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, Sosyal Sigortalar Kurumu vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Sigorta Kanunu gereğince yurt dışı hizmet borçlanması yapan davacının borçlanma anında yurda kesin dönüş şartının gerçekleşmediği anlaşılmakta ise de, Konuyu düzenleyen 3201 Sayılı Kanunun 3. maddesinin kesin dönüşle ilgili hükmü Anayasa Mahkemesinin 12.12.2002 gün ve 2000-36, 2002/198 sayılı kararı ile iptal edildiğinden borçlanmanın iptaline dair kurum işleminin yasal dayanaktan yoksun kaldığının kabulü gerekir. Anayasa Mahkemesinin iptal kararları derdest bütün davalarda uygulanacağından, konu ile ilgili Hukuk Genel Kurulu'nun 05.02.2003 gün ve 2002/790, 2003/61 sayılı kararında açıklandığı üzere davacının yurt dışı hizmet borçlanmasının geçerliliğine, aksine kurum işleminin iptaline, aylık bağlamaya ilişkin talep yönünden ise 3201 Sayılı Kanun'un bu konuyu düzenleyen
6. maddesi iptal kapsamı dışında kaldığından davacıya aylık bağlanabilmesi için yurda kesin dönüş şartının davada gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması ve elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerekir. Öte yandan borçlanma tarihinde Emekli Sandığı ile ilişkisi bulunmadığı anlaşılan davacının Sosyal Sigortalar Kurumuna başvurarak borçlanma talep etmesin de 3201 Sayılı Kanunun 3. maddesine aykırı bir yön bulunmamıştır. Söz konusu maddenin (a) bendinde hiçbir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olmayanların borçlanma için Sosyal Sigortalar Kurumuna başvurmalarına imkan sağlandığı açıktır.
Mahkemenin yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda yargılama yaparak elde edilecek sonuca göre bir karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar vermiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.06.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.