Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
10.Hukuk Dairesi
Esas Karar
2003/3841 2003/4490
YARGITAY İLAMI

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


Davacı,Bağ-Kur sigortalısı olmadığının tespiti ile Sosyal Sigortalar Kurumundan almakta olduğu ve kesilmiş bulunan emekli maaşının kesildiği tarihten itibaren ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme,ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Hatice Kamışlık tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava sonucu itibariyle kendi nam ve hesabına çalışması bulunmadığı halde 22.03.1985 – 14.12.1989 döneminde davacıyı Bağ-Kur sigortalısı kabul eden Bağ-Kur Genel Müdürlüğünün işlemi ile buna dayalı olarak 01.08.1997 tarihinden geçerli olmak üzere bağlanan yaşlılık aylığının bağlanış tarihi itibariyle kesilmesine ilişkin Sosyal Sigortalar Kurumu işleminin iptali ile bu Kurumca bağlanan yaşlılık aylığının bağlanış tarihinden geçerli olmak üzere ödenmeye devam olunması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Dosya içeriğinde mevcut bilgi ve belgelere göre;davacıya, Sosyal Sigortalar Kanununa tabi zorunlu ve isteğe bağlı sigortalılık süresi ile askerlik borçlanması gözetilerek 01.08.1997 tarihinden başlanarak Sosyal Sigortalar Kurumunca bağlanan yaşlılık aylığı sonradan davacının 22.03.1985 – 14.12.1989 döneminde zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğunun diğer davalı Bağ-Kur'ca bildirilmesi üzerine son yedi yıldaki fiili hizmet süresi içinde fazla olanın Bağ-Kur'a tabi olarak geçtiğinden bahisle başlangıç tarihi itibariyle iptal edilmiştir.
Davanın yasal dayanaklarından bulunan 1479 Sayılı Yasanın 24.maddesi hükmüne göre ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya götürü usulde gelir vergisi mükellefi olanlar,esnaf ve sanatkarlar siciline kayıtlı bulunanlar veya kanunla kurulu meslek kuruluşlarına usulune uygun olarak kayıtlı olanlar anılan Kanun kapsamında sigortalı sayılırlar.Bu bağlamda vergi kaydı,esnaf ve sanatkarlar sicili kaydı,meslek kurulu kaydı;kendi nam ve hesabına çalışmanın karinesini teşkil etmekte olup, 1479 Sayılı Yasa kapsamında zorunlu sigortalılıkta esas olan kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmadır.
Somut olayda da;davanın 22/03.1985-14.12.1989 döneminde Yapı Sanatkarları Derneği ile Esnaf ve Sanatkarları Sicili Memurluğuna kaydı mevcut ise de; bu dönemde,yukarıda açıklanan esas çevresinde kendi nam ve hesabına kazanç temini için fiili çalışmasının bulunup bulunmadığı konusunda tarafların göstereceği tüm deliller toplanıp irdelenerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Bu bağlamda davacının 22.03.1985 –14.12.1989 döneminde Bağ-Kur Kanunu kapsamında kendi nam ve hesabına bağımsız bir çalışmasının saptanması durumunda;25.04.1985 ile 31.10.1989 tarihleri arasında fasılalı olarak 552 gün Sosyal Sigortalar Kurumuna tabi zorunlu sigortalılığının bulunması itibariyle sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılık söz konusu olmadığından her iki sosyal güvenlik kurumuna tabi sigortalılığının çakıştığı bu dönemde baskın çalışma araştırılarak baskın çalışmanın geçtiği Kuruma tabi sigortalılığına üstünlük tanınmalıdır.
Giderek; bu dönemdeki Sosyal Sigortalar Kurumuna tabi zorunlu sigortalılığa üstünlük tanınması durumunda ise 29.07.1997 günlü tahsis talep tarihi itibariyle davacının Sosyal Sigortalar Kanununa tabi zorunlu ve isteğe bağlı sigortalılık süresi ile askerlik borçlanma süresi,2829 Sayılı Yasanın 8.maddesi kapsamında hizmet birleştirmesi olmasa dahi tek başına bu Kurumdan yaşlılık aylığı tahsisi için yeterli bulunduğundan; bu halde dahi davacıya 01.08.1997 tarihinden başlanarak Sosyal Sigortalar Kurumunca bağlanan yaşlılık aylığının geçerliliğine karar verilmelidir.
Mahkemece açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeden eksik araştırma,inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.05.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini