 |
T.C.
YARGITAY
10.Hukuk Dairesi
Esas Karar
2003/2949 2003/3909
YARGITAY İLAMI
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı,ek bildirge ve bordro talep edilmesine ilişkin Kurum işleminin iptali ile işçilerin eksik çalışmış olması sebebiyle prim borcu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme,ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Özlem Hatiboğlu tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacının, ek bildirge ve bordro isteğine dair Kurum işleminin iptaline ilişkin davasında, mahkeme dava tarihi itibariyle davalı Sosyal Sigortalar Kurumunca ek prim tahakkuk ettirilmediği ve 506 Sayılı Kanunun 79.maddesindeki prosedüre davacının uymadığı, bu nedenle dava açma hakkının doğmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
506 Sayılı Kanunun 79. maddesinin 7 ve 8.fıkraları hükmüne göre fiilen ve kayden çalıştığı tespit edilen sigortalılara ait belgelerin 1 ay içinde Kuruma verilmesi için işverene tebligat yapılır. İşveren tebliğden itibaren 1 ay içinde Kurum ünitesine itiraz eder, itirazın reddi halinde ise bunun tebliğ tarihinden itibaren 1 ay içinde iş mahkemesine başvurarak prim tahakkukuna ilişkin Kurum işleminin iptalini isteyebilir.
Sosyal güvenlik hukukunda tespit davaları niteliği itibariyle eda davası gibi sonuç doğurur.Gerçekten Kurumun ek bildirge ve bordro düzenlenmesi isteğine dayanan işleminin bu dava ile iptali yoluna gidilirse 79. maddedeki prosedürün işlemesine gerek kalmadan davacı amaçladığı sonuca ulaşmış olacaktır. Bu bakımdan davacının bu davayı açmakta hukuki yararı
bulunduğunun kabulü gerekir.
Bu davada istenen; prim tahakkukuna ilişkin işlemin iptali değil, ek bildirge ve bordro düzenlenmesi isteğine dair Kurum işleminin iptali olduğundan, davacının bunu dava konusu yapmasında hukuki yararı olduğu ve bu isteğin 79.maddede açıklanan düzenlemeden farklı bir nitelik taşıması karşısında işin esasına girilerek, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 01.05.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.