 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 2003/236
K: 2003/990
T: 24.02.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine vermiştir.
Hükmün, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Ali G... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, eczane sahibi olarak davalı Kurum ile imzaladığı sözleşmeye göre,Bağ-Kur sigortalıları ile hak sahiplerine reçete muhteviyatı ilaçları temin .ettiği halde Kurumun sözleşmenin ödeme zamanını belirleyen IV.maddesinde öngörülen' sürede ilaç bedellerini ödemeyerek, sözleşmeye aykırı davrandığını,bu sebeple davalı aleyhine başlattığı icra takibine vaki itiraz yüzünden takibin durduğunu ileri sürerek,haksız itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiş, mahkeme ise uyuşmazlığı esastan inceleyerek davanın reddine karar vermiştir.
Görev konusu, kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemelerce yargılamanın her aşamasında resen ele alınması gereken bir husustur.
İş Mahkemeleri, 5521 Sayılı Kanun ile kurulmuş olan istisnai ni telikte özel mahkemelerdir. 1479 Sayılı Kanunun 70. maddesi Bu Kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceğini kurala bağlamıştır.
Somut olayda mahkemenin görevini belirlerken, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hangi hukuki sebebe dayandığına bakmak gerekir.
Sağlık sigortası kapsamında sigortalı ve hak sahiplerine sağlık hizmeti sunmakta olan Bağ-Kur 1479 Sayılı Kanunun Ek 18.maddesi ve buna dayanılarak çıkarılan Sağlık Sigortası Yardımları Yönetmeliğinin 17.maddesi hükmü gereğince eczanelerle sözleşme imzalayarak ilaç temin etmektedir. Somut olayda uyuşmazlığın, taraflar arasındaki sözleşmeye aykırılıktan kaynaklandığı tartışmasızdır. Hal böyle olunca davada 1479 Sayılı Kanunun Sağlık Sigortası ile ilgili Ek 11-17.maddelerinin uygulama yeri bulunmadığı gibi, uyuşmazlığın bu Kanunun uygulanmasından kaynaklandığını ortaya koyacak yasada başkaca bir hüküm de mevcut değildir. Aksine, sözleşme hükümlerine aykırılıktan doğan bu davanın yasal dayanağı Borçlar Kanununun 96 ve devamı maddeleri olduğundan, davanın iş mahkemesinde değil, genel mahkemede görülmesi gerekir. Uygulamada gerek Dairemiz ve gerekse konu ile ilgili 13. Hukuk Dairesi ve Hukuk Genel Kurulu
Kararları bu yöndedir.
Açıklanan sebeplerle,mahkemenin görevsizlik kararı vererek usul hükümlerine göre görevli mahkemeyi belirlemek üzere merci tayini yoluna gitmesi gerekirken, işin esasına girerek davanın reddi kararı vermesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının. istek halinde ilgiliye iadesine, 24.02.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.