 |
T.C.
YARGITAY
10.Hukuk Dairesi
Esas Karar
2003/1237 2003/3495
YARGITAY İLAMI
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla 508.870.873 lira fuzuli ödemenin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Ercan Turan tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
İş kazası sonucu ölen oğlu nedeniyle 01.04.1978 tarihinden itibaren gelir bağlanan davalının, kendi sigortalılık süreleri gözetilerek 01.12.1981 tarihinden itibaren de yaşlılık aylığına hak kazandığı bunun üzerine 01.12.1981-23.07.1998 tarihleri arasındaki dönemde fuzulen ödendiği belirtilen 508.870.873 liranın ödeme tarihlerinden itibaren yasal faiziyle tahsili amacıyla dava açıldığı, dava dilekçesinde “bağlanan yaşlılık aylığı kesilerek...borç kaydedilmiştir.” İfadesine yer verilip 28.03.2000 tarihli oturumda ise “istediğimiz kısım Kurumun kestiği oğlundan dolayı almış olduğu gelir ve sosyal yardım zammı ödemesidir,” yolunda beyanda bulunulmuş, uyulan bozma ilamı doğrultusunda yürütülen yargılama sürecinde, 09.10.2002 tarihli oturumdaki beyanla “davamız 506 Sayılı Yasanın Ek 24. maddesidir” ifadesi üzerine verilen kararda, “...yaşlılık aylığı bağlanması sebebiyle oğlundan dolayı aldığı 9/19314 nolu tahsis dosyasından aldığı gelirin kesildiği” belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
506 Sayılı Yasanın 92. maddesinin ikinci fıkrasında, “malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık ve gelirlerden yüksek olanın tümü, eksik olanında yarısı bağlanır.” Hükmü yer almakta, 506 Sayılı Yasanın Ek 24/F maddesi ise iki ayrı dosyadan gelir veya aylık alanlara, en fazla ödemeye imkan veren bir dosya üzerinden sosyal yardım zammı ödemesi yapılabileceğini öngörmektedir.Ayrıca 506 Sayılı Yasanın 24.maddesinde ana ve babaya gelir bağlanabilmesi için aranan geçimi sağlama koşulu yönünden sigortalının ölüm tarihinin esas alınacağı, aylık bağlandıktan sonraki dönemde bu koşulun ortadan kalkmasının bağlanan gelirin kesilmesini gerektirmeyeceği, anılan yasa ve yerleşik Yargıtay İçtihatlarının gereğidir.
Dava dilekçesi ekinde istemin dayanağını oluşturan ödemeleri gösterir listedeki miktarlar, ödeme tarihlerinde geçerli sosyal yardım zammı miktarının üzerindeki rakamları ifade etmekte olup, gelir veya aylık kesme işlemlerinden de söz edildiği gözetildiğinde, uyulan önceki bozma ilamı içeriğinde de belirtildiği üzere, davacı Kurumun isteminin dayanağı olan yasal düzenleme ve anılan düzenlemeye dayalı işlemin yasal koşullara uygunluğunun denetlenmesi zorunluluğu ortaya çıkmaktadır.
Mahkemece iade koşulları ve miktar yönünden gerekli araştırma ve denetim yapılmaksızın yazılı gerekçelerle karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.04.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.