 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 2003/1132
K: 2003/1895
T: 11.03.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
818 s. BK/113
Davacı,birikmiş yaşlılık aylığının geç ödenmesinden kaynaklanan 7.250.000.000 lira maddi ve 20.750.000.000 lira manevi tazminat olmak üzere toplam 28.000.000.000 liranın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Ercan Turan tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- Dosyadaki yazılara, toplanan deliilere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre,sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Yaşlılık aylıklarının geç ödenmesi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemiyle açılan davanın yargılaması sonucunda,davacının birikmiş aylıkla, rının ödenmesi sırasında faiz hakkını saklı tuttuğuna ilişkin şerh koymaksızın
ödemeyi kabul ettiği ve borcun aslıyla birlikte feri'lerinin de ödenmiş sayılaca, ğından bahisle,geç ödemeden kaynaklanan faiz istemini içerir maddi tazminatın da reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinde yer alan 01.08.2001 tarihli dilekçeyle birikmiş aylıkların faiziyle birlikte ödenmesi istemi dile getirilmiş, ödeme işlemi ise 19.09.2001 tarihinde gerçekleşmiştir. Mahkemece, anılan dilekçenin Kuruma verildiği kabul edilmekle birlikte, bunun yeterli olmadığı,ödeme sırasında da bu yöndeki hakların saklı tutulduğunun kayda geçirilmiş olması gerektiği belirtilmiştir.
Borçlar Kanunun 113. maddesinin 2. fıkrası "Evvelee işleyen faizleri talep hakkının mahfuz bulunduğu beyan edilmiş veya hal icabından neşet eylemiş olmadıkça bu faizler talep olunamaz "hükmünü içerınekte olup, davacının ödeme öncesinde Kuruma verdiği dilekçede faiz istemini dile getirıniş olması karşısında, tediye tarihinde ayrıca bu yönde bir ihtirazi kayıt ileri sürülmesine gerek yoktur. Zira anılan düzenleme uyarınca birikmiş aylıklara işteyen yasal faize ilişkin hakkının varlığı halin icabından anlaşılmaktadır.
Davacının maddi tazminat adı altında istem konusu yaptığı yasal faiz alacağı yönünden yukarıda sıralanan maddi ve hukuki olgular ışığında bir karar verilmesi gereğinin gözetilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 11.03.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.