 |
T.C.
YARGITAY
10.Hukuk Dairesi
Esas Karar
2003/1118 2003/3270
YARGITAY İLAMI
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı,trafik-iş kazasında malül kalan sigortalı işçi için yapılan harcamalar üzerine uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir.
Mahkeme,ilamında belirtildiği şekilde isteği hüküm altına almıştır.
Hükmün,davalılardan Türkiye Taş Kömürü Genel Müdürlüğü ve Belediye Başkanlığı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Ercan Turan tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dava Türkiye Taş Kömürü Genel Müdürlüğü aleyhine açılmış olup, bu davalının talebi üzerine Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 49. ve devamı maddeleri uyarınca davanın Zonguldak Belediye Başkanlığı ile Ayvaz As'a ihbar edildiği ; dava ihbar olunanlardan Zonguldak Belediye Başkanlığı, usulün 53. maddesi uyarınca davaya müdahale etmediği gibi aleyhine hüküm de kurulmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin reddine,
2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; 13 sigortalının ölümü, 43 sigortalının ise yaralanmasıyla sonuçlanan 30.9.1997 tarihli trafik işkazası nedeniyle açılan davalarda, işveren konumundaki Türkiye Taş Kömürü Genel Müdürlüğü'nün % 62,5, sürücü Ayvaz As'ın % 25 oranında kusurlu olduğu sonucuna varıldığı, yoldan kaynaklanan %12,5 oranındaki kusurun ise Karayolları Genel Müdürlüğü ile Zonguldak Belediye Başkanlığı'ndan hangisine ait olduğu yönünden farklı yaklaşımlar gösterildiği anlaşılmış ise de, anılan işkazası sonucu ölen Sigortalının işkazasının gerçekleşmesine etken kusurlu davranışının bulunmadığı ve davanın teselsül hükümlerine dayalı olarak yalnızca işveren hakkında açılmış olduğu gözetildiğinde, yoldan kaynaklanan kusurun hangi kuruluşa ait olduğunun bu davada çözümü gereken sorunlardan bulunmaması nedeniyle bu yöndeki itirazlar yerinde görülmemiştir.
Yargılama giderlerinden sayılan ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 423, Avukatlık Kanununun 169 ve Avukatlık Ücret Tarifesinin 1. maddelerinde düzenlenen, ancak müstakil bir varlığı olmayan ve ait olduğu davanın konusunu teşkil eden hak ve alacağa sıkı sıkıya bağlı bulunan avukatlık ücretinin; haksız çıkan tarafa yükletilmesi gerekir. Zira, haksız davranışta bulunan bir kimsenin, bu haksız davranışının bütün sonuçlarından sorumlu tutulması hukukun genel kurallarındandır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun, yargılama giderlerinin haksız çıkan tarafa yükletilmesine ilişkin 417. maddesi bu ilkeye dayanmaktadır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 388 ve 389. maddeleri uyarınca hükmün, taraflara yönelik olarak kurulması gerekirken, Avukatlık Kanununun; avukatla iş sahibi arasındaki iç ilişkiyi düzenleyen 164/son maddesine yanlış anlam verilerek, taraf lehine hükmolunması gereken avukatlık ücretinin; yazılı şekilde davacı vekiline verilmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ:Hükmün (3) numaralı bendinde yer alan “davacı vekiline” ibaresinin silinmesine, yerine “davacı Kuruma” ibaresinin yazılmasına ve kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA,aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalılardan TTK Gen.Müd. ve Belediye Başkanlığına yükletilmesine 08.04.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.