 |
T.C.
YARGITAY
10.Hukuk Dairesi
Esas Karar
2003/1066 2003/2217
YARGITAY İLAMI
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davalı Kuruma borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar Avukatlarınca istenilmesi ve davacı Avukatınca da duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 18/03/2003 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti.Duruşma günü davacı adına Avukat Necip Öner ile karşı taraf adına Avukat Erol Aslan geldiler.Duruşmaya başlanarak, hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi Ercan Turan tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
Prim borçlarından dolayı sorumlu tutulduğu limited şirketteki müdürlük görevinin 28.10.1993 tarihinde son bulduğunu ve bu nedenle takibe konu borçlardan şirket yöneticisi olarak sorumlu tutulmasına olanak bulunmadığının,şirket ortağı olarak sorumluluğunun ise şirketteki hissesi olan 100.000.000 lira ile sınırlı olduğundan bu miktarı aşan kısma ilişkin takiplerin iptali istemli davada,davacının %50 pay oranı gözetilerek sorumluluğuna hükmedilmiştir.
Davacının ortağı olduğu Turan Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin borçları nedeniyle sürdürülen 14 adet takip dosyası birleştirilerek 96/16964 Sayılı dosya üzerinden yürütülmüş olup, anılan takiplere ilişkin ödeme emri ve tebliğ evraklarından,bir kısım ödeme emirlerinin davacıya tebliğ edildiği halde 6183 Sayılı Yasanın 58.maddesinde öngörülen 7 günlük süre geçirilerek bu davanın açılmış olduğu, bir kısmında ise tebliğ işleminin gerçekleştirilemediği ve bu nedenle de tebliğ edilmemiş olan ödeme emirleri yönünden davanın süresinde sayılmasına olanak bulunduğu anlaşılmaktadır.Davanın esasına etkili olan diğer bir konu ise,22.07.1998 tarih 4369 Sayılı Yasa ile 6183 Sayılı Yasanın 35.maddesinde yapılan değişikliğin davacının sorumluluğuna etkisi sorunudur. Anılan maddedeki “vazettikleri veya vaz'ını taahhüt eyledikleri sermaye miktarında” sorumluluk ilkesi, “sermaye hisseleri oranında” sorumluluk olarak değiştirilmiş olup, takip hukukuna ilişkin olan düzenlemenin davacının sorumluluğu açısından geçerliliği ödeme emrinin düzenlendiği tarihte yürürlükte olan şekline göre olmalıdır.
Açıklanan nedenlerle,dava konusu ödeme emirlerinden davacının adına borçlu olarak yer verilmeyenler ayrılarak, davacı hakkında takip yapılanlardan ise ödeme emirlerinin tebliğ edilip edilmediği, tebliğ edilmiş ise davanın yasal sürede açılıp açılmadığı her bir ödeme emri yönünden incelendikten sonra, ödeme emirlerine konu borçlar yönünden 6183 Sayılı Yasanın değişik 35.maddesi uyarınca yukarıda açıklanan ilke uyarınca sorumlu olabileceği miktarların belirlenmesi gereği üzerinde durulmaksızın eksik inceleme ile yazılı biçimde karar verilmiş bulunması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, Davacı avukatı yararına takdir edilen 275.000.000 lira duruşma avukatlık parasının davalıya yükletilmesine, davalı avukatı yararına takdir edilen 275.000.000 lira duruşma avukatlık parasının davacıya yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.03.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.