 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 2002/9611
K: 2002/9694
T: 16.12.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
MAAŞ KESİNTİSİNİN YASAL OLMADIĞININ TESPİTİ
ÖZET: Davacının, yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce yaşlılık aylığı almaya başlamış olması; 1.10.1999 tarihinde yürürlüğe giren ve 506 sayılı Yasanın 63. maddesinin B fıkrasının birinci bendinden sonra gelmek üzere eklenen bent içeriğine göre yapılacak kesintiden m uaf olması için gerekçe oluşturmaz.
(506 s. SSK. m. 63,81)
Davacı, maaş kesintisinin yasal olmadığını ve maaşın tamamına müstehak olduğunun tespiti ile yaşlılık aylığından kesilen 1.000.000.000 liranın yasal faizi ile birlikte Kurumdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ye aşağıdaki karar tespit edildi.
4447 sayılı Yasa'nın 8. maddesiyle, 506 sayılı Yasa'nın 63. maddesinin (B) fıkrasının birinci bendinden sonra gelmek üzere eklenen bent içeriğinde, "Bu Kanuna göre yaşlılık aylığı almakta iken serbest avukat veya noter olarak çalışmalarını sürdürenlerin, sosyal yardım zammı dahil, almakta oldukları aylıklarından %15 oranında sosyal güvenlik destek primi kesilir" düzenlemesine yer verilmiş olup, düzenlemenin yürürlük tarihi olarak belirlenen 1.10.1999 tarihinden itibaren bu konumdaki tüm sigortalılar yönünden uygulanma gereğini öngörmüştür. Davacının anılan düzenlemenin yürürlük tarihinden önceki bir tarihte yaşlılık aylığı almaya başlamış olması, belirtilen genel düzenlemeden muafiyet için bir gerekçe oluşturamayacağı gibi, 506 sayılı Yasa'nın geçici 81. maddesinde yer alan ve yaşlılık aylığı koşulları yönünden aşamalı geçişe yönelik düzenlemelerin de dava konusu edilen konuya uygulanma olanağı bulunmadığından, yasal dayanaktan yoksun istemin reddi yerine, yazılı gerekçelerle kabule karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 16.12.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.