 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 2002/9517
K: 2003/4340
T: 26.5.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- ALACAK (Özürlü Çocuklann Gelişim ve Eğitim Giderleri)
- GÖREVLİ MAHKEME
ÖZET: Dava; davalı kurum ile davacı arasında, kurum sigortalılannın özürlü çocuklannın gelişim ve eğitimlerinin davacıya ait merkezde yapılması konusunda vanlan mutabakat gereği, öngörülen ücret tarife/erinin uygulanma farklılıklarından kaynaklanan, alacak verecek ilişkisi olup, görev genel yetkili mahkemelere aittir.
(506 s. SSK. m. 134, ek m. 37)
(818 s. BK. m. 96 ve devamı)
Davacı, 1.600.000.000 lira alacağın kesinti tarihi itibariyle yasal faiziyle birlikte davalı kurumdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteği n kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davalı kurumun sigortaıılarının özürlü çocuklarının gelişim ve eğitimlerinin, davacıya ait Zihinsel Yetersiz Çocukları Koruma ve Yetiştirme Vakfı rehabilitasyon merkezinde yapılması konusunda, taraflar arasında varılan mutabakat (protokol) gereği olarak, bu yörede ikamet eden bir kısım sigortalıların özürlü çocuklarının bu kuruluşta eğitim programına alındıkları, bu cümle- .
den olarak davalı Kurumca bu iş için saptanan ücretlerin de düzenli olarak ödendiği ancak, daha sonra ücret tarifelerinde yapılan değişiklik nedeniyle Çıkan çekişme sonucu, kurumca yapılan eksik ödeme ve kesintilerden kaynaklandığı anlaşılan iş bu davanın açıldığı görülmektedir.
Açıklanan duruma göre taraflar arasında, özürlü çoçuklar hakkında öngörülen yardımların yapılacağına ilişkin yasal dayanağı oluşturan 506 sayılı Yasanın Ek 37. maddesinden yararlanma koşullarının oluşup oluşmadığı, hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmadığından, olayda anılan yasa maddesinin uygulanma yeri yoktur. Zira anılan yasa maddesinin uygulanmasına yönelik olarak, sözü edilen özürlü çocukların gelişme ve eğitime muhtaç olup olmadıkları, diğer bir deyişle bunların yasanın aradığı koşulları taşıyıp taşımadıkları, dolayısıyla da yasa maddesinde öngörülen yardımlardan yararlanmalarına engel bir durumun olup olmadığı ve bu yardımları hakedip etmedikleri konularında herhangi bir çekişme söz konusu değildir.
Çekişme konusu, Davalı ile davacı arasında varılan mutabakat gereği, öngörülen ücret tarifelerinin uygulanma farklılıklarından kaynaklanan, bir alacak verecek ilişkisi olup; olayda hiçbir şekilde 506 sayılı Yasanın uygulama yeri bulunmamaktadır. Uyuşmazlığın çözümünde Borçlar Kanunu hükümleri özellikle de anılan Kanunun 96. ve ardından gelen madde hükümleri uygulanacaktır. Şu halde, 506 sayılı Yasanın 134. maddesi çevresinde, sınırlı yetki ile donatılmış iş mahkemeleri bu davada görevli olmayıp, görev genel yetkili mahkemelere aittir.
Açıklanan hukuki ve usuli durumlar gözetilerek mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esasının incelenerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmaııdır.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 26.5.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.