 |
T.C.
YARGITAY
10.Hukuk Dairesi
Esas Karar
2002/9229 2002/9691
YARGITAY İLAMI
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı, 01.10.1972 - 31.10.1997 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme,ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Ali Göcen tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, 01.10.1972 - 31.10.1997 arası Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitini istemiştir.
Mahkeme "geçmişe yönelik olarak sigortalılığın tesbitine karar verilemez" görüşüne dayanarak davayı reddetmiştir. Ancak, davacı 13.08.1972 tarihli Gaziantep Helvacılar ve Dondurmacılar Derneğine kaydı nedeniyle 17.12.1972 tarihinde Bağ-Kur'a kayıt ve tescil edilmiştir. Adı geçen derneğe 1972 ve 1973 yıllarında aidat ödediği dosyadaki makbuzlardan anlaşılmaktadır. Dernek kayıtları 1980 yılındaki sıkıyönetim görevlileri tarafından alınmış, bir kısım defterler verilmiş, bir kısmı yeniden tanzim edilmiştir. Bu arada davacının dernek kayıdı defterlerin zıyai sebebiyle bulunamamıştır. Ancak Gaziantep 1. İcra Müdürlüğünden 1981/124 takip sayılı ve 2. ci icra müdürlüğünün 1984/1091 sayılı takip dosyaları ile 31.12.1982 tarihine kadar prim borçlarının alındığı iddia edilmiş, bu konuda adı geçen takip dosyaları getirtilmemiştir. Davacının Bağ-Kur Kanununun Ek - Geçici 13. ve 12. nci maddelerine göre, 1985 yılına kadar prim ödemeleri varsa sigortalılığı geçerlidir. Bu durumda Bağ-Kur sigortalısı
sayılmalıdır. Şayet bağımsız çalışması yok ve prim ödemesi devam etmişse Bağ-Kur Kanununun 79. maddesi gereğince 1985 sonrasının isteğe bağlı sigortalılık süresi olarak değerlendirilmesi mümkündür. Öte yandan, 5 yıldan fazla prim borcu varsa 4692 sayılı yasanın geçici 1 inci maddesinin de uygulanarak anılan madde uyarınca prim borcunun bilirkişiye tesbit ettirilmesi gerekmektedir. Mahkemenin eksik araştırma ve değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi usule ve yasaya aykırı olup, karar bozulmalıdır.
O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.12.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.