 |
T.C.
YARGITAY
10.Hukuk Dairesi
Esas Karar
2002/8860 2002/9096
YARGITAY İLAMI
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı, 14.04.2000 tarihinden itibaren Bağ-Kur'lu olmadığının ve Sosyal Sigortalar Kurumu sigortalısı olduğunun tespiti ile Bağ-Kur kaydının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Fatih Arkan tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davada; Bağ-Kur sigortalılığının dayanağı olan Gül Gıda Pazarlama Limited Şirketinin tasfiye sürecine girmesi ve ayrıca farklı bir işyerinde SSK kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başlaması nedeniyle, 14.4.2000 Tarihi itibariyle Bağ-Kur sigortalılığının sona erdiğinin tespiti talep olunmaktadır.
Mahkemece; tasfiyenin 21.6.2001 Tarihi itibariyle sona erdiği ve davacının Ticaret ve Sanayi Odası kaydının da aynı tarih ile kapatıldığı belirtilerek istemin reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı olan; 1479 Sayılı Yasanın 24. Maddesi hükmü ile "...her hangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi ad ve hesabına bağımsız çalışanlardan; Limited Şirket ortakları Bağ-Kur sigortalısıdırlar.
Davacının, 14.4.2000 Tarihli işe giriş bildirgesi ile bir işyerinde çalışmaya başladığı, Ticaret ve Sanayi Odasının bildirimi ile şirketin 17.5.2000 Tarihinde tasfiyesine başlanmış olduğu, vergi yoklama görevlisince düzenlenen 18.9.2000 Tarihli yoklama fişinden; "Bağ-Kur sigortalılığına konu şirketin ortaklar kurulu kararı ile 16.5.2000 Tarihinde tasfiyesine karar verildiği, ticari faaliyetinin ve tevkifata tabi ödemelerinin olmadığı" belirlenmiştir.
Kural olarak tasfiye sürecine giren işletmelerin ticari faaliyetleri sona ermektedir. Aksi kanıtlanmadıkça, tasfiyenin daha sonraki bir tarihte sonuçlanması ve mükellefiyet kayıtlarının da bu tarihe kadar devam etmesi, ticari faaliyetin devamı anlamı taşımamaktadır.
Diğer taraftan, bir kimsenin aynı sürede hem Bağ-Kur, hem de Sosyal Sigortalar Kurumu sigortalısı olmasına, yürürlükte bulunan mevzuat gereği de olanak yoktur. Bu durumda da baskın çalışmanın hangi sosyal güvenlik Kurumunda geçtiğinin saptanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
Mahkemece, belirtilen maddi ve olgular gözetilerek yapılacak araştırma sonucu hüküm kurmak gerekirken, soyut düzeydeki Oda ve vergi kayıtlarına itibar edilerek eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde istemin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.11.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.