 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 2002/8725
K: 2002/9453
T: 12.12.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KURUM ZARARININ RÜCU AN ÖDETİLMESİ
- ARAÇ MALİKİNİN SORUMLULUĞU
ÖZET: Araç malikinin kurumun rücu alacağından sorumluluğu, trafik sicilinde kendi adına kayıtlı bulunan araç üzerindeki fiili hakimiyet ile aracı tehlikesi kendisine ait olmak üzere kendi nam ve hesabına işletiyor olması halinde mümkündür.
(1479 s. Bağ-KurK. m. 63)
Davacı, trafik kazasında ölen sigortalının hak sahiplerine yapılan harcamalar üzerine uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteği hüküm altına almıştır.
Hükmün, taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektiri-ci sebeplere göre, tarafların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava 10.10.1998 tarihinde meydana gelen trafik işkazası sonucu vefat eden sigortalının haksahiplerine davacı Kurumca ölüm sigortası kolundan bağlanan aylığın ilk peşin değerinin 1479 sayılı Kanunun 63. maddesi hükmüne göre davalılardan rücuan tahsili istemine ilişkin olup; Mahkemece, davalı Erdoğan'ın kusurlu sürücünün kullandığı aracın kaza tarihindeki maliki sıfatıyla kurumun rücu alacağından sorumluluğuna karar verilmiştir.
Bu yönde; 1479 sayılı Kanunun 63. maddesi hükmü kapsamında rücu edilecek kişilerin sorumlulukları; öncelikle 3. kişinin suç sayılan hareketi ile Yasada belirtilen sosyal sigorta yardımlarının yapılmasını gerektiren bir halin doğması ve sigortalı ya da haksahiplerine bu yardımların yapılması koşuluna bağlanmıştır.
"Davada somutlaşan olayda; davalılardan sürücü Köksal'ın %25 oranındaki kusuru ile neden olduğu trafik kazasında Bağ-Kur sigortalısı vefat etmiş ve sigortalının hak sahiplerine Bağ-Kur'ca ölüm sigortasından aylık bağlanmıştır.
Ne var ki, davalı Erdoğan'ın rücu alacağından sorumluluğuna dayanak kılınan 1479 sayılı Kanunun 63. maddesinin 3396 sayılı Kanunla değiştirilen 2. fıkrasında yer alan "... araç maliklerine ..." ibaresi; Anayasa Mahkemesinin 27.3.2000 tarih ve 2001/343 Esas, 2002/41 Karar sayılı kararı ile iptal edilmiş ve iptal kararı 13.11.2002 gün ve 24935 sayılı Resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Bu durumda; araç malikinin 1479 sayılı Kanunun 63. maddesi kapsamında Kurumun rücu alacağından sorumluluğu ancak anılan Yasanın öngördüğü "diğer sorumlular" kavramı kapsamında 2918 sayılı Kanunun 3. maddesi hükmünde öngörülen tanım çevresinde işleten sıfatını haiz bulunması; bir başka anlatımla trafik sicilinde adına kayıtlı bulunan araç üzerindeki fiili hakimiyet ile aracı tehlikesi kendisine ait olmak üzere kendi nam ve hesabına işletiyor olması halinde mümkündür.
Hal böyle olunca; mahkemece davalı Erdoğan'ın rücu alacağından sorumluluğu konusunda; açıklanan hukuki esaslar çevresinde araştırma ve in-
celeme yapılmaksızın yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde hüküm kurulması;
Kabule göre de; davanın kısmen kabulüne karar verilmesi itibariyle; 10.5.2001 tarihli resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4667 sayılı Kanunun 81 maddesiyle değiştirilen 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 168/son maddesi hükmüne uygun biçimde davacı Kurum ile davalı taraf lehine; karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesi hükmüne göre Avukatlık parasına hükmedilmesi gereğinin gözetilmemiş olması;
Usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.12.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.