 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E : 2002/8604
K : 2002/9331
T : 28.11.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- İŞ KAZASI
- İŞ VERENİN SORUMLULUĞU
- İŞVEREN VEKİLİNİN SORUMLULUĞU
(506 s. SSK/4,26)
Davacı, iş kazasında malûl kalan sigortalı işçi için yapılan harcamalar üzerine uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hükmün, taraflar Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi S. M. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerekti-rici sebeplere göre, tarafların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davanın yasal dayanağı 506 sayılı kanunun 26/1 ve 4 maddeleri olup; işverenin kurumun rücu alacağından sorumluluğu ancak kasdı, işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi ya da suç sayılır bir hareketinin varlığı halinde mümkündür. İşveren vekili ise; işverenin Sosyal Sigortalar Kanununda belirtilen yükümlülüklerinden dolayı aynen işveren gibi sorumlu bulunmaktadır.
Somut olayda; davalılardan İ.E.'ün; ilk öğretim okulu inşaatında; işveren nam ve hesabına işin yönetimi görevini yaptığı bir başka ifade ile işveren vekili sıfatına haiz bulunduğu, inşaatın teknik sorumluluğunu dıı üstlendiği dosya içeriğindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmakladır. Bu duramda kusur oran ve aydiyetinin belirlenmesinde bu olgunun gözönünde bulundurulması zorunludur.
Her ne kadar hükme dayanak kılınan kusur raporunda; zararlandırıcı sigorta olayının vukuunda işverene % 50, İ.'e % 10, sigortalıya % 40 oranında kusur verilmiş ise de; işveren H.'in ilköğretim okulu binası yapımını, 26.10.1995 günlü protokol kapsamında; ticari amaç söz konusu olmaksızın tamamen vatandaş devlet işbirliği içinde yükümlendiğine giderek inşaat mühendisi davalı İ.'in işveren vekili ve inşaatın teknik sorumlusu sıfatını haiz bulunduğuna ilişkin olgular gözetildiğinde; özellikle sigortalının birlikte kusuru dışındaki % 60 kusur payının işveren ile İ. E. arasında dağılımının açıklanan nedenle maddi olaya uygun bulunmadığı söz götürmez.
Kaldı ki iş bu kusur raporunu düzenleyen kişilerin; işçi sağlığı ve işgüvenliği mevzuatı konusundaki uzmanlıkları da anlaşılamamaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece işçi sağlığı ve iş güvenliği ile iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman bilirkişi kurulundan, kusur oran ve aidiyeti konusunda açıklanan esaslar çevresinde rapor alınıp irdelenmeden eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması;
3- Davacı Kurumun rücu alacağının dış tavanını teşkil eden miktarın belirlenmesinde;
Hüküm tarihi (18.09.2002) itibariyle yürürlüğe giren 01.07.2002 -31.12.2002 dönemi için geçerli bulunan asgari ücret artışının gözetilmeyerek sigortalının aktif dönem zararının eksik tespiti;
Sigortalıda iş kazası sonucu oluşan % 59 meslekte kazanma gücü kaybı oranı ile yaşına göre; sigortalının çalışarak ileride yaşlılık aylığına hak kazanması üstün olasılık dahilinde bulunmasına rağmen aksinin kabulünü gerektirir nedenler öngörülmeksizin sigortalının maddi zarar hesabına, pasif dönem zararının dahil edilmesi;
Sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneği ödenen dönemin de gerçek zarar hesabına dahil edilerek mükerrer tahsile neden olunması; usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.11.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.