 |
T.C.
YARGITAY
10.Hukuk Dairesi
Esas Karar
2002/7942 2003/2311
YARGITAY İLAMI
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı ve karşı davalı fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla toplam 18.373.251.502 liranın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, davalı ve karşı davacı ise, borçlanma işleminin geçerli olduğunun tespitine ve yaşlılık aylığının kesildiği tarihten itibaren bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme,ilamında belirtildiği şekilde Davacı ve Karşı Davalı Kurum davasının kabulüne, diğer davanın ise reddine karar vermiştir.
Hükmün, davalı ve karşı davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi S.Özlem Hatiboğlu tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 3201 Sayılı Kanunun 3. maddesi Anayasa Mahkemesinin 12.12.2002 tarih ve 2000/36, 2002/198 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının derdest bütün davalara uygulanması gerektiği doktrin ve uygulamada tartışmasız olup, aynı konu ile ilgili olarak Hukuk Genel Kurulunun vermiş olduğu 05.02.2003 tarih ve 2002/21 - 790, 2003/61 sayılı kararda bu doğrultudadır.
Davalının 15.05.1970 ile 31.10.1993 tarihleri arasında yurtdışında çalıştığı 02.11.1993 ile 12.04.2001 tarihleri arasında da işsizlik yardımı aldığı taraflar arasında tartışmasız olup, karşılık davada karşı davacı Ekrem Kaya kesin dönüş şartının oluştuğu 12.04.2001 tarihi itibariyle aylığın yeniden bağlanmasını talep etmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı uyarınca yurtdışı hizmet borçlanması için artık yurda kesin dönüş şartı aranmayacağından, davalı-karşı davacının yurt dışı borçlanmasının geçerliliğinin kabulü gerekir. Aylık tahsisini düzenleyen 3201 Sayılı Kanunun 6. maddesi geçerliliğini koruduğundan tahsis tarihinden sonra yurtdışında çalışan yada işsizlik yardımı alan sigorta için 6. madde kapsamında kesin dönüş şartı gerçekleşmediğinden, bu dönem için aylık tahsis edilmemesi ödenenler varsa bunların istirdadı yoluna gidilmesi zorunludur.
Mahkemece yapılacak iş,Sigortalının yurt dışı borçlanmasının geçerliliğinden hareketle, 12.04.2001 tarihine kadar yurt dışında gerçekleşen fiili çalışma ve işsizlik sigortası sürelerine tekabül eden yaşlılık aylığı ödemelerinin istirdadına ilişkin Kurum davasının kabulüne 12.04.2001 den sonraki döneme ilişkin kurum talebinin reddine keza karşılık dava yönünden ise, 12.04.2001 tarihinden sonraki dönemde yurtdışında çalışma veya işsizlik sigortasından yardım alma olgusunun gerçekleşmediği sonucuna varılırsa karşılık davanın kabulüne karar vermekten ibarettir.
Açıklanan sebeplerle usul ve yasaya aykırı bulunan kararın bozulması gerekir.
O halde davalı karşı davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.03.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.