 |
T.C.
YARGITAY
10.Hukuk Dairesi
Esas Karar
2002/7323 2003/1974
YARGITAY İLAMI
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı ve karşı davalı Kurum, davalı Muzaffer Saygılı’nın yurda kesin dönüş koşulunun gerçekleşmemesi nedeniyle yurt dışı borçlanması ve yaşlılık aylığının iptali nedeniyle fuzulen ödenen yaşlılık aylıklarının istirdadını davalı ve karşı davacı Muzaffer Saygılı ise, davalı Kurumun yurt dışı borçlanmasını ve yaşlılık aylığını kesme işleminin iptali ile tahsis tarihi itibariyle yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde Kurumun istirdat isteminin reddine, işsizlik yardımı almanın yaşlılık aylığı almaya engel olmayacağı nedenle de Kurum işlemlerinin iptali ile yaşlılık aylıklarının kesildiği tarihten itibaren ödenmeye devam olunması gerektiğinin tespitine karar vermiştir.
Hükmün, davacı ve karşı davalı Kurum Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Fatih Arkan tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
"Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değer-lendirilmesi Hakkında Kanun" hükümlerine göre borçlanma isteminde bulunabilmek için yurda kesin dönüş yapılması gerektiği Dairemizin yerleşmiş ve oturmuş görüşlerindendir. Ne ki kesin dönüşü şart kılan anılan yasanın 3. maddesi Anayasa Mahkemesinin 12.12.2002 günlü Esas 2000/36 Karar 2002/198 sayılı kararı ile iptal edilmiş olduğundan artık yurt dışında bulunan Türk Vatandaşlarının borçlanabilmeleri için yurda kesin dönüş yapma koşulu ortadan kalkmış olup Yüksek Mahkemenin iptal kararının elde bulunan ve kesinleşmemiş tüm davalara uygulanması gerektiği açıktır. O nedenle davacının 3201 Sayılı Yasa uyarınca yapmış bulunduğu borçlanmasının iptaline ilişkin Kurum işleminin iptaline karar verilmesi isabetlidir.
Öbür yandan, 3201 sayılı yasa gereğince borçlanan Türk vatandaşlarına yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için,
- Yurda kesin dönülmüş olması,
- Tahakkuk ettirilen döviz borcunun tamamının ödenmiş bulunması,
- Döviz borcunun tamamının ödenmesinden sonra yazılı istekte bulunulması koşullarının hepsinin birlikte gerçekleşmesi gerektiğine ilişkin aynı Kanunun 6. maddesi hükümleri Anayasa Mahkemesince iptal edilmemiş olup yürürlüktedir.
İzah edilen hukuksal gerçekler karşısında mahkemece sözü edilen 6. madde uyarınca yaşlılık aylığına hak kazanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ile Kurumun yurt dışında belirtilen nedenlerle geçen süreler için olmak üzere istirdat istemi belirtilen hukuksal gerçekler çerçevesinde araştırılarak irdelenip saptanmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Diğer taraftan, 3201 Sayılı Yasanın 6. maddesinin (B) bendi hükümlerine göre, yurda kesin dönüş yapıp kendisine yaşlılık aylığı bağlanan sigortalı yurt dışında çalışmaya başlamış ise yaşlılık aylığı kesilir; yurda yeniden kesin dönüş yapanların aylıkları yeniden hesaplanarak ödenmeye devam olunur. Aylık bağlananlardan yurt dışına çıkanlar şayet çalışmamış iseler aylıklarının kesilemeyeceği göz önünde bulundurulmalıdır.
Ne ki yurtdışında işsizlik sigortasından yardım görenlerin fiilen çalışmışlar gibi değerlendirilmesi gerektiğine ilişkin hukuksal gerçek de gözardı edilmemelidir.
Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmiş bulunması usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacı ve karşı davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.03.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.