 |
T.C.
YARGITAY
10.Hukuk Dairesi
Esas Karar
2002/7130 2002/7744
YARGITAY İLAMI
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı, iş kazasında malül kalan sigortalı işçi için yapılan harcamalar üzerine uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hükmün, taraflar Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Hüseyin Erol tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, tarafların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davanın yasal dayanağı 506 Sayılı Kanunun 26. maddesi olup, Anayasa Mahkemesinin 20.07.1999 tarih ve 1999/1-33 sayılı kararı ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 87. maddesinin son cümlesindeki "müddei ıslah suretiyle müddeabihi tezyit edemez" hükmünün iptal edilmesi karşısında ve davacı Kurumun yargılama aşamasında verdiği 11.04.2001 tarihli dilekçesi içeriği gözetildiğinde; davacının, davada taraf olmayan 3.kişi Adem’in kusurunu da gözeterek teselsül hükümleri çevresinde talepte bulunduğu açıktır.
Diğer taraftan; Sosyal Sigortalar Kurumunca aynı sigorta olayı nedeniyle davalı işveren aleyhine açılan önceki rücu davasında hükme dayanak kılınan kusur ve hesap raporları; artışa ilişkin iş bu rücu davasında, her iki davanın tarafları ve dava sebeplerinin aynı olması itibariyle bağlayıcıdır.Bir başka ifade ile kesinleşmiş önceki rücu davasında alınmış mahkeme kararı, sigortalının gelirlerinde meydana gelen artışın rücuan tahsiline ilişkin iş bu davada maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmektedir ve bu nedenle de bağlayıcı nitelik taşımaktadır.
Hal böyle olunca; davacı Kurumun rücu alacağının bakiye dış tavanını teşkil eden miktarın belirlenmesinde; önceki rücu davasında hükme esas kılınmış 12.06.2001 günlü hesap raporunda öngörülen sigortalının maddi zararına davalı işveren şirket ile 3.kişi Adem’in kusur payları toplamı olan %90 oranının uygulanmasıyla bulunacak miktardan o davada hükmedilen gelir peşin değeri ile yine sigortalı tarafından tazmin sorumlusu aleyhine açılıp kesinleşen tazminat davasında hükmedilen maddi tazminat tutarı indirilerek sonucuna göre tavan kontrolü yapılması gerekirken aksinin kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.10.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.