 |
T.C.
YARGITAY
10.Hukuk Dairesi
Esas Karar
2002/6816 2002/7489
YARGITAY İLAMI
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı, iş kazasında malül kalan sigortalı işçi için yapılan harcamalar üzerine uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteği hüküm altına almıştır.
Hükmün, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Nesrin Şengün tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurumun sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davanın yasal dayanağı 506 Sayılı Kanunun 26. maddesi olup, Mahkemece kesin hükmün varlığından bahisle önceki rücu davasında alınmış kusur raporuna dayanılarak hüküm kurulmuştur ki bu raporda sigorta olayının vukuunda Elektrosan A.Ş.’ne %70, Şirket Yönetim Kurulu başkanı Salih Zeki’ye %10, Petrol Ofisi bayii Şerif’e %15, aynı iş kazasında ölen sigortalı Sefer’e %5 oranında kusur verilmiştir.
Öncelikle maddi anlamda kesin hükümden söz edilebilmesi için; eski dava ile yeni davanın tarafları, dava sebepleri ve müddeabihlerinin aynı olması gerekir.Somut olayda, önceki rücu davasının aynı iş kazasında ölen diğer sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirlerin tahsiline ilişkin olması itibariyle o davada alınmış hükmün her iki davanın tarafları kısmen aynı da olsa müddeabihleri ve dava sebeplerinin farklı olması nedeniyle kesin yargı hükümleri çevresinde iş bu rücu davasında bağlayıcılığından söz edilemez.
Diğer taraftan, aynı iş kazasında ölen Sefer, fuel-oil bayi Şerif’in işyeri sigortalısıdır.Giderek ilk rücu davasında; sigortalı Sefer’e %5 kusur payı; dolum sırasında tank üzerinde durarak kendi can güvenliğini tehlikeye atması nedenine dayanılarak müterafik kusur olarak verilmiştir.Halbuki, eldeki rücu davası; aynı iş kazası üzerine sürekli iş göremez duruma giren sigortalı Mehmet’e Kurumca yapılan sosyal sigorta yardımlarına ilişkin olduğu gibi, sigortalı Mehmet’in işvereni Anonim Şirkettir.Keza, sigortalı Sefer’in, Mehmet’in sürekli iş göremez duruma düşmesine ilişkin sigorta olayı bakımından; uygun neden sonuç bağı dahilinde herhangi bir hareketi mevcut değildir.
Hal böyle olunca, iş bu rücu davasında kusur oran ve aidiyetinin belirlenmesinde, maddi olgu ve hukuki ilişkilerdeki belirtilen farklılıklar gözetilerek; İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği ile iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman bilirkişi heyetinden yeniden rapor alınıp değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
Diğer taraftan hükmün, davalılarca temyiz edilmemesi nedeniyle kendilerine atfedilen kusur oranları bakımından davacı Kurum lehine oluşan usuli kazanılmış hak durumu da herhalde gözönünde tutulmalıdır.
Mahkemece belirtilen maddi ve hukuki esaslar gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile yazılı biçimde karar verilmesi ve kabule göre de; davada teselsül hükümlerine dayanılmasına rağmen avukatlık parası ve ilam harcı yönünden bu çevrede hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.10.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.