 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 2002/5037
K: 2002/8555
T:12.11.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- İCRA TAKİBİNİN VE ÖDEME EMRİNİN İPTALİ
- İŞÇİ SİGORTA PRİMLERİNİN İHALE MAKAMINDAN TAHSİLİ
ÖZET: Belediyenin sorumluluk alanındaki temizlik vs. işlerini üstlenen şirketin çalıştırdığı işçilere ait ödenmeyen sigorta primlerinin ihale makamı nezdindeki teminat ve hakedişlerden tahsiline yönelik takip nedeniyle ödeme emrinin iptali davasında; konuya ilişkin yazışmalar ile takip dosyası tüm içeriği ile getirtilerek, gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yapılmak suretiyle, davalı kurumun, yüklenici firmanın teminat ve hakedişleri üzerindeki kesinleşen alacak miktarının tespiti, bu miktardan, yapılan ödeme, ihale makamının teminat değeri üzerindeki alacak miktarı ve işçilik alacaklarından kurum alacağına önceliği bulunanların ayrıştırılmasından sonra tarafların alacak-borç miktarının belirlenmesi gerekir.
(506 s. SSK. m. 83)
(6183 s. AAK. m. 22)
İcra takibinin ve ödeme emrinin iptali ile borçlu olmadığının tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
A... Belediye Başkanlığı sorumluluk alanındaki 25 mahallenin temizlik çöp toplama ve nakli, park, bahçe, refüj, bakım, onarım ve temizlik işleri üstlenmiş bulunan Ö... Mad. Ins. Taah. Tem. Tic. Ltd. Şti.'nin çalıştırmış olduğu işçilere ait sigorta primlerinin süresinde ödememesi nedeniyle, 506 sayılı Yasanın 83. ve 6183 sayılı Yasanın 22. maddeleri uyarınca ihale makamı nezdindeki teminat ve hak edişlerden tahsiline yönelik takip nedeniyle tebliğ edilen ödeme emrinin iptali istemli davanın yargılaması sonucunda,"... işçilik hakları öncelik arz eder. Teminat, belediyece alt yükleniciye iade edilmemiştir. Davalı Kurumun icra takibi yerinde değildir.", gerekçesine dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Konuya ilişkin olarak taraflarca sunulan belgelerin incelenmesinden; davalı Kurumun 18.11.1999 tarihli yazısıyla başlayan bildirimlerinde, asıl borçlu olan şirketin teminat ve hak edişlerinden mahsup edilecek borç miktarının ödenmesinin istendiği, davalı belediye tarafından önce 50.349.204.000. lira, sonrasında da 45.950.000.000. liralık ödemeler yapıldığı belirgindir. Ancak yapılan ödemelere karşın teminat ve hak edişlerin bir kısmı, prim borçlusu şirketin belediyeye ait araçlarla ilgili sözleşmeden kaynaklanan onarım giderleri, prim borçlusu müteahhidin işçilerine ait aylık ödemeleri ve işçiler tarafından iş mahkemesinde açılmış olan davalar nedeniyle konulan ihtiyati tedbir ve sonrasında da bu tedbirlere dayalı hacizlere konu borçların ödenmesinde kullanıldığından Kuruma ödenmemiş olup, dava konusu uyuşmazlık da, bu meblağdan öncelikle hangi alacakların karşılanacağı noktasında toplanmaktadır.
Öncelikle belirtilmesi gereken ve davada uygulama yeri bulunan 506 sayılı Yasanın 83. maddesinin, Kurum alacaklarından prim ve gecikme zammını güvence altına almakla birlikte, ihale edilen iş nedeniyle alınan teninattan yararlanma hakkı önceliği özellikle ihale konusu işle ilgili sözleşmenin 27. maddesinde yer alan, "Araçlar Belediyelerce oluşturulacak bir komisyon tarafından yükleniciye sağlam olarak teslim edilir, ihale süresinin bitiminde ise yüklenici tarafından Belediyelere yine sağlam olarak iade edilir. Aksi durumda eksik ya da arızanın giderilmesi Belediyeler tarafından yapılır. Hasar bedeli teninatından ödenir."yolündaki hüküm de gözetilerek, araçlarının onarımı işi nedeniyle davacı belediyeye aittir. Teminattan davalı Kurumun isteyebileceği miktar bu konudaki belediye zararı ve yaptığı harcama nedeniyle mahsup ettiği meblağ gözetileıek belirlenmelidir.
İşçilik alacakları nedeniyle yapılan ödeme ve ihtiyati haciz işlemlerinden kaynaklanan uyuşmazlığın çözümünde ise, sözleşmede tanımlanan işlerin temizlik, çöp toplama ve nakli konusunda yoğunlaştığı göz önünde bulundurulduğunda, yüklenilen işin 1475 sayılı iş Kanununun 29. maddesi kapsamında değerlendirilmesine olanak bulunmadığı, bu nedenle de yüklenicinin işçilerine ihale makamı tarafından hak edişlerden aylık ödemesi yapılmasını gerektirir yasal zorunluluk bulunmadığı, yine mahkemelerce yapılan ihtiyati haciz bildirimlerinden de, davalı kurumun teminat ve hak edişlerden kesinti yapılarak Kurum hesabına ödeme yapılması konusundaki yasaya uygun bildirim sonrasındakilerin amme alacağı niteliğindeki alacağını etkileyemeyeceği, esasları gözetilerek sonuca varılmalıdır.
Sıralanan maddi ve hukuki olgular ışığında, konuya ilişkin yazışmalar ile takip dosyası tüm içeriğiyle getirtilerek, gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yapılmak suretiyle, davalı Kurumun yüklenici firmanın teminat ve hak edişleri üzerindeki kesinleşen alacak miktarının tespiti, bu miktardan, yapılan ödeme, ihale makamının teminat değeri üzerindeki alacak miktarı ve işçilik alacaklarından yukarıdaki ilkeler uyarınca kurum alacağına önceliği bulunanların ayrıştırılmasından sonra tarafların alacak-borç miktarının belirlenmesi gereği üzerinde durulmaksızın eksik inceleme ve araştırmaya dayalı biçimde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), davalı Avukatı yararına takdir olunan 250.000.000 lira duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, 12.11.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.