 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 2002/112
K: 2002/618
T: 4.2.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- SİGORTALI ÇALIŞMALARIN TESBİTİ
ÖZET: Adına düzenlenen vekaletnamelere dayanarak, davalı şirketler adına tütün mübaaya eden ve buna bağlı o işleri yapan ve tesbiti istenen dönem içinde belirli süre, gelir vergisi mükellefi olduğu anlaşılan davacı ile davalı verenler arasındaki hukuki ilişkinin hizmet akdi mi, vekalet akdi mi olduğu konusu yeterince araştırılıp tartışılarak, nuruna göre karar verilmelidir.
(506 s. SSK. m. 2)
Davacı, 25.8.1988 - 31.7.1999 tarihleri arasında davalılar nezdinde geçen sigortalı çalışmalarının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan Sosyal Sigortalar Kurumu avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
506 sayılı Kanunun 2. maddesi kimlerin sigortalı sayılacaklarını belirlemiştir. Buna göre bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılan kimse sigortalı sayılmalıdır. Bir başka anlatımla işveren ile sigortalı arasındaki iş ilişkisinin yasa hükmü gereği hizmet aktine dayanması gerekir.
Hizmet akdinin belirleyici özelliği "zaman" ve "bağımlılık" unsurlarıdır. Buna göre, belirli ya da belirsiz bir süre ile işgücünü sunan kimse yani sigortalı ile bunu kabul eden kimse ya da kimseler arasındaki iş ilişkisini hizmet akti olarak tanımlamak mümkündür. Bağımlılık unsurunun var olabilmesi için işverenin her an ve durumda çalışanı denetleme ve isteğine göre sigortalıya iş edimini yaptırma gücünün varlığı şarttır.
Maddi olayda davacının tütün eksperi olduğu ve adına düzenlenen vekaletnamelere dayanarak davalı şirketler adına tütün mubayaa ettiği ve buna bağlı diğer işleri yaptığı, tesbiti istenen dönem içinde davacının belirli sürelerle gelir vergisi mükellefi olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı ile davalı işverenler arasındaki iş ilişkisinin niteliğini tayin ve tesbit etmek mahkemeye ait bir görevdir. Her ne kadar davacının vergi mükellefi olduğu dönemler dışlanarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davacı ile davalı işverenler arasındaki hukuki ilişkinin niteliği bir başka anlatımla hizmet akdi mi vekalet akdi mi olduğu konusu yeterince tartışılmamıştır. Açıklanan sebeplerle mahkemenin eksik inceleme sonucu, davanın kısmen kabulüne karar vermiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA) 4.2.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.