 |
T.C.
YARGITAY
10.Hukuk Dairesi
Esas Karar
2002/10456 2003/284
YARGITAY İLAMI
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla 2.223.188.711 liranın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hükmün, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Osman Bülbül tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı Kurum vekili malüliyet aylığı bağlanan davalının bilahare Almanya'da fiilen çalışmaya başladığının tespit edilmesi üzerine aylığın Kurumca kesildiğini, 506 Sayılı Kanunun 58. maddesi hükmü gereğince, malüliyet aylığı almakta olan sigortalının sigortalı olarak çalışmasına imkan bulunmadığından 11.08.1994-19.02.2000 tarihleri arasında fuzulen ödenen aylıkların tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
506 Sayılı Kanunun 58. maddesi hükmüne göre, malüllük aylığı almakta olan kimsenin tekrar çalışmaya başlaması aylığın kesilmesi sonucunu doğurur.Ne var ki bunun için çalışmanın "sigortalı" olması gerekir.Yasa koyucu maddenin 1.fıkrasındaki "sigortalı olarak çalışmaya başlayanlar" sözleri ile bu amacı gütmüştür.Buna göre malül sigortalının yurt dışında işçi olarak çalışması 506 Sayılı Kanunun 58/1 maddesinde öngörülen "sigortalı olarak çalışma" şeklinde değerlendirilemez.Bir başka anlatımla sigortalı olarak çalışmaktan maksat Sosyal Sigortalar Kurumuna bağlı bir işte çalışmaktır.
Davacının yurt dışında 11.08.1994 tarihinden 14.10.1994 tarihine kadar çalıştığı tartışmasız olduğuna göre bu çalışmanın
malüllük aylığının kesilmesine sebep teşkil etmeyeceğine rağmen mahkemenin Aralık 1996 ayından önceki ödemeleri içeren banka belgelerinin su baskınında zayi olması ve ibraz edilmemesi nedeniyle Aralık 1996'dan sonrası için Kurum alacağının tahsiline dair verilen kararı davalı temyiz etmemiştir.Davacı Kurum ise 11.08.1994-19.12.2000 tarihleri arasında davalıya malüllük aylığının ödendiği belirli olup bu meblağ davalı tarafından alındığından bu hususun açıklığa kavuşturulmaması nedeniyle kararı temyiz etmiştir.
Gerçekten Aralık 1996 öncesi dönemdeki ödemeler için sel baskınında belgelerin zayi olması nedeniyle bu kısma ait talebin reddedilmiş olması isabetsizdir.Davacı Kurumdan Aralık 1996 öncesi için davalıya malüllük aylığı ödendiğine dair varsa ödeme belgeleri ve Kurum kayıtları getirtilmeli ayrıca davalı celp edilip dinlenerek 1996 Aralık öncesi kendisine malüllük aylığı ödenip ödenmediği konusu açıklığa kavuşturulmalıdır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.01.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.