 |
T.C.
YARGITAY
10.Hukuk Dairesi
Esas Karar
2002/10216 2003/1040
YARGITAY İLAMI
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı, ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde 2001/709-725-714-720-716 Esas sayılı dava dosyaları üzerinden idari para cezalarına ilişkin davaların yargı yolu yanlışlığı nedeniyle reddine, 2001/722-713-715-719-712-711-724-723-717-721-708-718-710 Esas sa-yılı dosyalar yönünden davanın kabulüne, talebe konu prim borçları ve gecikme zamlarına ilişkin ve davalı idare tarafından davacı taraf aleyhine tanzim olunan ödeme emirlerinin iptaline karar vermiştir.
Hükmün, taraflar Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Hatice Kamışlık tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, Sosyal Sigortalar Kurumunun temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı temyizine gelince;
İdari para cezasından kaynaklanan Kurum alacağının tahsili için düzenlenen ve bu dosya ile birleştirilen 2001/709,725,714,720,716 esas sayılı dosyalarda dava konusu ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkin talepte; uyuşmazlık 6183 Sayılı Yasanın 58. maddesinden kaynaklanmaktadır.506 Sayılı Yasanın 3917 Sayılı Yasa ile değişik 80. madde hükmüne göre, Kurum alacaklarının tahsilinde 6183 Sayılı Yasanın uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların çözümlenmesinde alacaklı
sigorta müdürlüğünün bulunduğu yer iş mahkemesinin görevli bulunduğu ve işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği halde yargı yanlışlığı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Kuşkusuz işin esasına ilişkin incelemede öncelikle ödeme emirlerine konu olan ve 506 Sayılı Yasanın 140. maddesine göre düzenlenen idari para cezalarının hangi işveren için ne gibi eylemlerden dolayı verildiği araştırılmalı, ilgili madde de belirtilen prosedürün gerçekleşip gerçekleşmediği üzerinde durulmalı, bu bağlamda davacının söz konusu idari para cezasından sorumlu olup olmayacağı saptanmalıdır.
Mahkemece açıklanan maddi ve hukuki olgular üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.02.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.