 |
T.C.
YARGITAY
10.Hukuk Dairesi
Esas Karar
2001/9333 2002/225
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
YARGITAY KARARI
Davacı, 16 yıl 3 ay 10 günlük sürenin tam olarak sigortalılığından sayılarak tahsis tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraflar Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Suna Memlük tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava; 22.07.1998 tarihli tahsis talebine istinaden 01.08.1998 tarihinden geçerli olmak üzere yaşlılık aylığına hak kazanıldığının tespiti istemine ilişkin olup, 06.06.1943 doğumlu olan davacının Bağ-Kur sigortalılığının 20.04.1982 tarihinde başladığı ve 01.05.1979-31.08.1979 tarihleri arasında gerçekleşen 120 günlük zorunlu Sosyal Sigortalar Kurumu sigortalılığı da dahil toplam 16 yıl 07 ay 02 günlük hizmetinin bulunduğu dava dosyasındaki bilgi ve belgelerden açıkça anlaşılmaktadır.
Davanın reddine dair ilk hükme ilişkin bozma kararında, prim ödeme gün sayısı dolmadığından mahkemenin davacının yaşlılık aylığı bağlanması isteminin reddine dair kararının doğru olduğu ancak davacının gerçek sigortalılık süresinin yöntemince araştırılarak tespiti gerektiği belirtilmiş ve bu bozma kararı doğrultusunda yapılan inceleme sonucunda davacının tahsis talep tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazandığı anlaşılmıştır.Ortaya çıkan bu yeni tespite göre davacının yaşlılık aylığı tahsis talebinin kabulü gerektiği hukuksal gerçeği açıkça ortadadır.
1479 Sayılı Kanunun "Yaşlılık Aylığının Koşulları" başlıklı 35. maddesine göre, yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için sigortalının prim ve gecikme zammı borcunun bulunmamasının gerekmesine, prim borcunun ödenmesinden; sigortalının muntazam prim ödeme konusundaki iradesini ortaya koymasının amaçlan-masına, maddi hesap hatası veya yanılgıdan kaynaklanan veya önemsiz sayılabilecek miktardaki eksik ödemenin, sigortalı veya hak sahiplerinin yaşlılık veya ölüm aylığından yararlanmasının engellenmesinin Medeni Kanunun 2.maddesindeki objektif iyiniyet kuralına aykırı bulunmasına, kaldı ki Kurumun, 1479 Sayılı Kanunun 54.maddesinden kaynaklanan yetki ve görevi gereği bu tür eksiklikleri gidermek hakkına sahip bulunmasına,aksine uygulamaların; kişilerin sosyal güvenlik hakkından yoksun bırakılması gibi istenmeyen durumlara sebebiyet vermesinin mümkün bulunmasına göre davacıya 01.08.1998 tarihinden geçerli olmak üzere yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.01.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.