 |
T.C.
YARGITAY
10.Hukuk Dairesi
Esas Karar
2001/7940 2001/8135
YARGITAY KARARI
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı, 1997 yılı itibariyle Bağ-kur sigortalılığının sona erdiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Fatih Arkan tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı, ortağı bulunduğu Limited Şirketten dolayı Bağ-Kur sigortalısı olduğunu, ancak 1997 yılından itibaren şirketin herhangi bir faaliyette bulunmadığı ve bu tarihten sonra Sosyal Sigortalar Kurumu sigortalısı olarak çalıştığını belirterek "1997 yılı itibariyle Bağ-Kur sigortalılığının sona erdiğinin tespitini" istemektedir.
Mahkemece, "ortağı bulunduğu şirketin tasfiye edilmediği, hisselerini devretmediği" gerekçesi istemin reddine karar verilmiştir.
Öncelikle; davacının belirtilen devrede farklı bir işyerinden Sosyal Sigortalar Kurumu sigortalısı olarak çalışmalarının bildirilerek primlerinin ödenmiş olması karşısında, söz konusu davanın Sosyal Sigortalar Kurumunun da hak alanını da ilgilendireceği nedenle, anılan Kurumun, yasal harç alınmak suretiyle davaya dahil edilmesi sağlanarak, göstereceği deliller toplanmalıdır.
Davanın yasal dayanağı 1479 Sayılı Yasanın 24. maddesi olup Limited Şirket ortaklarının Bağ-Kur sigortalısı sayılacakları hükmü amirdir.Ne var ki; soyut düzeyde kalan şirket ortaklığı Bağ-Kur sigortalılığı için yeterli olmayıp, ayrıca "kendi ad ve hesabına bir faaliyetin sürmekte olduğunun saptanmış olması gerekir.
Belirtilen nedenlerle, davacının şirket ortaklığı nedeniyle düzenlenen Bağ-Kur şahsi dosyası ve, ortak olunan şirkete ilişkin vergi ve maliye kayıtları getirtilerek belirtilen dönemde beyan edilen gelirler ve faaliyetler saptanmalı, Sosyal Sigortalar Kurumundan bildirilen hizmetlerin eylemli olup olmadığı da belirlenerek, davacının ekonomik yönden yaşamına etkin olan çalışmanın hangisi olduğu kuşkuya yer bırakmayacak nitelikte belgelenerek sonucuna göre karar vermek gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.11.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.