 |
T.C.
YARGITAY
10.Hukuk Dairesi
Esas Karar
2001/6150 2001/6710
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
YARGITAY KARARI
Davacı, trafik işkazasında ölen sigortalı işçinin haksahiplerine yapılan harcamalar üzerine uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hükmün, davacı ve davalılardan ITAŞ, MSAŞ ve ŞG tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davanın yasal dayanağı 506.Sayılı Yasanın 9.10 ve 26/2 maddesidir.
Olayda Mahkemece itibar edilen kusur raporuna göre davalı Anonim Şirket %15, sürücü %25, müteveffa Sigortalı %60 kusurlu, araç sahibi ise kusursuz bulunmuşlardır.Yasanın 26/2 maddesi hükmüne göre hakkında kusur izafe edilmeyen davalı G. Hakkında
hüküm kurulmuş olması doğru bulunmamış ise de anılan davalının kararı temyiz etmemiş olması karşısında bu yön bozma nedeni yapılmamıştır.
Kazalı sigortalının işe giriş bildirgesinin süresi içinde kuruma verilmemesine ilişkin olarak (yasanın 9 ve 10 maddelerinde düzenlenen) işverenin kusursuz mesuliyetini gerektiren eylem ile Yasanın 26/2 maddesinde yer alan diğer davalıların, zararlandırıcı sigorta olayına neden olan kusura dayalı eylemleri arasında illiyet (neden-sonuç) bağıtı bulunmadığı gözetildiğinde,davalı İşveren Anonim Şirketinin %70 oranındaki sorumluluğu tartışmasız ise de, davalı Şevket ancak kendisine izafe edilen %25 ve teselsül hükümlerine göre de, davalı işveren Anonim Şirketin %15 lik kusurları toplamı olan %40 kusur oranıyla sorumlu olduğu gözetilmeyerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
Öte yandan davacı Sosyal Sigortalar Kurumunca davalı sigorta şirketine gerekli belgeler de ibraz edilerek 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98,99 ve 108 maddeleri ile 03.05.1997 gün ve 22978 sayılı resmi gazetede yayınlanan Karayolları Trafik Garanti Fonu Yönetmeliğinin 12,13 ve 14 maddelerinde yazılı şekilde başvurulmaması, özellikle Kurumun borç bildirimi yazısının davalıya tebliğine ilişkin belgenin mevcut olmamasına göre davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinin bu bağlamda faiz başlangıcının dava tarihi olarak kabul ve tespiti gerekirken davalı Sigorta Şirketi temerrüde düşürülmediği halde, faiz başlangıcının dava tarihi yerine onay ve sarf ödeme tarihlerinden başlatılması doru değildir.
Ayrıca, davacı Kurumun fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulduğu halde ilerde açılacak artış davalarını da kısıtlayıcı biçimde fazlaya ilişkin isteğin red edilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.10.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.