 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 2001/3607
K: 2001/5006
T: 26.6.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TAZMİNAT TALEBİ
- KURUMUN KUSURLU DAVRANIŞI
- YAŞLILIK AYLIĞININ GEÇ BAĞLANMASI
ÖZET: Yasal olan askerlik borçlanma ve tahsis talebinin, kurumun kusurlu davranışı nedeniyle reddedilmesi sonucu ölüm aylığının geç bağlanması durumunda, davacının maddi zararı tesbit edilerek taleple bağlılık ilkesi çerçevesinde karar verilmelidir.
(506 s. SSK. m. 60, 66)
Davacı, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla 100,000.000 lira maddi, 5.000.000.000 lira manevi tazminatın davalıdan tahsili davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, Sosyal Sigortalar Kurumu vekilinin tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Her ne kadar askerlik borçlanma miktarının Kuruma ödendiği 16.2.2000 tarihini takip eden 1.3.2000'den itibaren davacıya ölüm aylığı bağlanmış olması 506 sayılı Kanunun 60. maddesi F bendinin son cümlesi hükmüne uygun bulunmakta ise de, dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacının askerlik borçlanması ve aylık tahsis talebiyle 31.12.1997 tarihinde vaki başvurusu üzerine, Kurumun 17.2.1998 tarih ve 6146 sayılı yazı ile sigortalıyı yanıltarak askerlik borçlanma miktarını yatırmaması gerektiğinin bildirildiği, gerçekte ise davacının 60/F maddesine göre ölen eşinin askerlikte geçen süresine borçlanabilme imkanına sahip bulunduğu ve 704 günlük sigortalı çalışma süresine 527 günlük askerlik borçlanması eklendiğinde toplam 1231 gün sigortalılık süresi mevcut bulunduğu, buna göre de 506 sayılı Kanunun 66/C maddesi gereğince yaşlılık aylığı bağlanmasının mümkün bulunduğu anlaşılmıştır.
Gerçekten davalı Kurum bilahare bu durumu kabul ederek gecikmeli olarak 1.3.2000'den itibaren aylık tahsisi cihetine gitmiştir.
Şayet Kurum davacının 31.12.1997 tarihli askerlik borçlanma ve tahsis talebi üzerine konuyu yasaya uygun bir şekilde ve özenle inceleyip davacının talebini kabul etse idi, kuşkusuz zamanında davacıya aylık bağlayacaktı, bu durumda kurumun kusurlu davranışıyla yaşlılık aylığını geç bağladığının ve bu suretle davacıya zarar verdiğinin kabulü gerekir.
Şu hale göre, ilgilinin borçlanma talebinin reddedildiği 17.2.1998'den ölüm aylığının bağlandığı 1.3.2000 tarihine kadar şayet aylık bağlanmış olsa idi ödenmesi gereken yaşlılık aylığı miktarı hesap edilmeli, geç ödenen borçlanma bedeline bu süre için tahakkuk ettirilecek yasal faiz miktarı bundan düşüldükten sonra bulunacak meblağ, davacının maddi zararı olarak kabul edilmeli, taleple bağlılık ilkesi çerçevesinde maddi tazminat yönünden davanın kabulüne karar verilmelidir.
Mahkemenin yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), davacı avukatı yararına takdir edilen 97.500.000 lira duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, fazla alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.6.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.