Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 2000/8424
K: 2000/8554
T: 21.12.2000

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • ALACAK
  • KURUMUN SEBEPSİZ ZENGİNLEŞMESİ
Karar Özeti: lyiniyetle sebebsiz zenginleşen kurumun, sebebsiz zenginleşmeye dayalı iade yükümü kapsamı: kurumun malvarlığında bu nedenle oluşan çoğalma ile azalma karşılaştırılarak sonucuna göre saptanmalıdır.
(818 s. BK. m. 61,63/1)
Davacı, 558.258.000 liranın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava hukuki nitelikçe; Sosyal Sigortalar Kurumu ile sigortalı arasındaki 3201 sayılı Kanuna dayalı yurt dışı hizmet borçlanmasına dair hukuki sebebin sonradan yurda kesin dönüşe- ilişkin yasal koşulun gerçekleşmemesi »nedeniyle başlangıç tarihi itibariyle ortadan kalkması sonucu; sigortalı tarafından Sosyal Sigortalar Kurumuna ödenen borçlanma dolayısıyla Sosyal Sigortalar Kurumunun mal varlığında meydana gelmiş zenginleşmenin sebepsiz hale dönüşmesi nedenine dayalı Kurumun iade yükümüne ilişkin bulunmaktadır.
Öncelikle 3201 sayılı Kanuna dayalı borçlanma tutarının "Türk Lirası olarak" ödenmesi sonucu Kurumun mal varlığında meydana gelen kazanmanın, Borçlar Kanununun sebepsiz zenginleşmeye dair 61 ve devamındaki madde hükümleri çevresinde iadesi gerekeceği tartışmasızdır. Davada uyuşmazlık konusu olan husus; Kurumun sebepsiz zenginleşmeye dayalı iade yükümü kapsamının belirlenmesindedir. Somut olayda, Sosyal Sigortalar Kurumu iyi niyetle sebepsiz zenginleşen olup, iade yükümü kapsamı; Borçlar Kanununun 63/1. maddesi hükmüne göre iyi niyetle sebepsiz zenginleşenin iade borcu çevresinde saptanmalıdır. Bu yönde Sosyal Sigortalar Kurumunun; iktisabı, ilk zenginleşme ile iade zamanındaki zenginleşme arasında hangi durumda bulunuyorsa işte bu son haliyle; yani iktisabın iade anında elinde kalanıyla sınırlı biçimde sebepsiz zenginleşmeyle alacaklısı olan sigortalıya iade sorumluluğu mevcuttur. İlk zenginleşme "Borçlanma Tutarı", medeni ve hukuku semerelerin bu meyanda yasal faizin eklenmesiyle artmışsa ,bu artışlarla birlikte ve yine zenginleşmede nedensellik bağı dahilinde çeşitli sebeplerle iade anına değin azalmalar olmuşsa kalan değerle sınırlı biçimde; başka ifade ile Sosyal Sigortalar Kurumunun mal varlığında bu nedenle oluşan çoğalmayla azalma karşılaştırılarak sonucuna göre iade kapsamı saptanmalıdır. Ne var ki hakkaniyet ilkesi çevresinde Sosyal Sigortalar Kurumunun, sigortalıya nazaran ekonomik yönden güçlü olması itibariyle; kurumun iade anında elinde kalanla sınırlı iade borcu kapsamının saptanmasında; "Yararlanmak", "Zorunlu ya da lüzumlu işte sarf etmek" gibi sınırlayıcı nedenlerin varlığından söz edilemeyeceği de açıktır.
Dava konusu olayda da; iyi niyetle sebepsiz zenginleşen durumundaki davalı Kurumun iadeyle yükümlü bulunduğu değer: İktisap anında mal varlığına dahil olan borçlanma tutarına tekabül eden miktar ile iktisap anından yani borçlanma tutarının ödendiği tarihten iade anına kadar ki süreyle sınırlı biçimde bu miktara yürütülecek yasal faizden iş bu borçlanma işleminin doğal sonucu olarak bu sürede sigortalıya ödenen yaşlılık aylıkları ile bunların ödenme tarihleri ile iade tarihi arasındaki işlemiş yasal faizlerinin mükerrer tahsile neden olmayacak biçimde indirilmesiyle kalan olumlu farka göre ve yine 9.3.2000 tarihinde Sosyal Sigortalar Kurumunca sigortalıya iade edilen miktar da gözetilerek belirlenmelidir.
Açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözönünde tutulmadan yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.12.2000 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacının 3201 sayılı Yasaya dayanarak yaptığı hizmet borçlanması, yurda kesin dönüş yaptığını beyan ettiği tarihten sonraki dönemlerde de yurt dışında Sosyal Güvenlik kuruluşundan İşsizlik yardımı aldığının belirlenmesi üzerine iptal edilmiştir. Bu durum karşısında 3201 sayılı Yasanın aradığı koşulları yerine getirmediği halde, gerçeğe aykırı beyanıyla borçlanma işlemi yapıp, sonrasında borçlandığı süreler de gözetilerek aylık bağlanmasını isteyen sigortalının Medeni Kanun'un 2. maddesi anlamında iyi niyetli davranışından söz etme olanağı yoktur.
Beyana dayalı işlemlerdeki beyanlar sonradan elde edilen belgeye dayalı bilgilerle_aykırılık göstermiş olup, davalı Kurumun işlem iptali ve harca mahsup işlemlerinde herhangi bir kusuru yoktur. Ayrıca davalı Kurum, mensuplarına sosyal güvenlik sağlayan banka hukukuna tabi olmayan, tacir sıfatını taşımayan Sosyal Güvenlik Kurumudur. Borçlar Kanununun 65. maddesi de faiz isteminin hukuken mümkün olmadığı yönündedir. Davacının, geri ödemede davalı Kurumun temerrüdü var ise, temerrüt tarihinden geri ödeme tarihine kadar faiz isteme hakkı bulunmaktadır. Ancak, dava dilekçesinde temerrüde dayanılmamıştır. Açıklanan hukuki ve maddi olgular karşısında faiz isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Bu nedenlerle, sayın çoğunluğun iyi niyetli sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalı Kurumu faizden sorumlu tutan görüşlerine karşıyım.
Sami Koçak
Üye
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini