 |
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 2000/6047
K: 2000/5998
T: 6.10.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KURUM İŞLEMİNİN İPTALİ
- KOOPERATİF YÖNETİM KURULU ÜYESİNİN SİGORTALANMASI
Karar Özeti: Kooperatifler Kanunu ve ana sözleşmenin kendisine yüklediği görev ve sorumluluklar çerçevesinde yönetim kurulu kararıyla verilen işleri yürüten kooperatif yönetim kurulu üyesi sigortalı olarak kabul edilemez.
(1163 s. Koop. K. m. 55, 56/son)
(506 s. SSK. m. 2)
Davacı, Kurum işleminin iptaliyle, 20.5.1993-31.12.1993 tarihleri arasındaki zorunlu sigortalılığının ve buna dayalı isteğe bağlı sigortalılığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı, 20.5.1993 ile 31.12.1993 tarihleri arasında S.S.L... Yapı Kooperatifi işyerinde İnşaat takipçisi olarak çalıştığını ve primlerinin ödendiğini, davalı Kurumun ise aynı dönemde kooperatif yönetim kurulu üyesi sıfatıyla kanundan doğan görevlerini yerine getirdiğini ileri sürerek, davacının sigortalılığını iptal ettiğini, yersiz olan Kurum işleminin iptali ile sigortalılığının geçerli olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkeme ise davanın kabulüne karar vermiştir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanununa göre kurulduğu anlaşılan dava konusu kooperatifte, davacının Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Başkanı olarak çalıştığı ve bizzat davacının da katıldığı 1.11.1982 tarihli bir kararla asgari ücret karşılığı "İnşaatın takibi işinin" kendisine verildiği görülmektedir.
Kooperatifler Kanununun 55. maddesi yönetim kurulunun, kanun ve ana sözleşme hükümleri içinde kooperatif faaliyetini yöneten ve onu temsil eden icra organı olduğunu belirtmektedir. Yönetim Kurulu üyelerinin kooperatif tüzel kişiliği adına, onun amacının gerekli kıldığı her türlü hukuki işlem yapabilecekleri de yasada kural olarak benimsenmiştir (Md. 59).
Kooperatif tüzel kişiliği ile yönetim kurulu üyeleri arasındaki hukuki ilişkinin hizmet akdine değil,bir vekalet akdine dayandığı dikkate alınırsa, davacıya yönetim kurulu kararı ile yüklenen "inşaatın takibi işinin" vekalet akdine dayalı yönetim kurulu üyeliğinin görev ve sorumluluk alanı içinde yer alan bir iş olduğu ve bunun yürütümünün de bir kararla davacıya tevdi edildiği, bu yönden, 506 sayılı Kanunun 2. maddesi kapsamında sigortalı bir çalışmadan söz edilemeyeceği açıktır. Zira sigortalılık için iş ilişkisinin kural olarak hizmet akdine dayanması gerekir.
Anlatılanları özetlemek gerekirse, Kooperatifler Kanunu ve ana sözleşmenin kendisine yüklediği görev ve sorumluluklar çerçevesinde yönetim kurulu kararıyla verilen işleri yürüten davacının sigortalı olarak kabul edilmesine yasal imkan bulunmamaktadır. Davacı adına giriş bildirgesi verilmiş ve prim ödemelerinin yapılmış olması da sonucu değiştirmeyecektir. Kaldı ki davacıya ödendiği ileri sürülen ücretler, gerçekte Kooperatifler Kanununun 56/son maddesine dayalı bir ücrettir.
Açıklanan sebeplerle, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle kabulüne dair hüküm kurulması isabetsiz olup bozma nedenidir.
O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 6.10.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.