Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
 
E: 2000/2173
K: 2000/2066
T: 4.4.2000

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


  • ALACAK
  • GÖREVLİ MAHKEME
Karar Özeti: Davacı Bağ-Kur ile davalı banka arasında imzalanan protokol kapsamında banka tarafından sehven kesilen ancak ilgili hesaba iade edilen komisyon ve banka sigorta muameleleri vergisine ilişkin meblağ için tahakkuk ettirilen temerrüt faizinin fer'ileriyle birlikte davalı bankadan tahsiline karar verilmesine dair davaya bakma görevi Asliye Ticaret  Mahkemesine aittir.
(1479 s. Bağ-Kur K. m. 70/1)
(6762 s. TTK. m. 21/son)
 
Davacı, davalı Banka ile aralarındaki imzalanan protokol kapsamında Banka tarafından sehven kesilen ve daha sonra ilgili hesaba iade edilen komisyon ve banka sigorta muameleleri vergisine ilişkin meblağ için tahakkuk ettirilen temerrüt faizinin ferileriyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
 
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
 
Hükmün, taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
 
Davada, davacı Bağ-Kur ile davalı Banka arasında imzalanan protokol kapsamında davalı Banka tarafından sehven kesilen ancak daha sonra ilgili hesaba iade edilen komisyon ve banka ve sigorta muameleleri vergisine ilişkin meblağ için tahakkuk ettirilen temerrüt faizinin ferileriyle birlikte davalı bankadan tahsiline karar verilmesi istenmiştir.
 
Davada öncelikle, görev sorunun tartışılması gereği üzerinde durulmalıdır.
 
Gerçekten 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu'nun 70/1. maddesine göre, "Bu Kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar, yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görülür." Dava konusu olayın çözümlenmesinde Bağ-Kur Kanunu mu, yoksa başka bir kanun mu uygulanacaktır? Asıl açıklığa kavuşturulması gereken hukuksal sorun budur.
 
Bankaların tacir sıfatını taşıdıkları, Türk Ticaret Kanunu'nun 3. maddesine göre, Ticaret Kanununda düzenlenip konularla bir ticarethane veya fabrika, yahut ticari şekilde işletilen diğer bir müesseseyi ilgilendiren bütün muamele, fiil ve işlerin ticari işlerden sayıldığı, keza Ticaret Kanunu'nun 21/son maddesi gereğince "taraflardan yalnız biri için ticari iş mahiyetinde olan mukavelelerin kanunda aksine hüküm bulunmadıkça diğer taraf için de ticari iş niteliğini taşıdığı tartışmasızdır. Açıklanan bu ilkelerin ışığında somut olaya bakıldığında, Bağ-kur ile V.... Bankası arasında yapılan sözleşmenin ticari sözleşme, V.... Bankasının tacir olması nedeniyle aradaki ilişkinin Bağ-kur yönünden de ticari bir iş olduğu kuşkusuzdur. Zira bütün bu ilkeler Ticaret Kanununda ortaya konmuştur. Hal böyle olunca, uyuşmazlığın çözümünde uygulanması gereken mevzuat Türk Ticaret Kanunu hükümleri ile Borçlar Kanunun munzam zararın hangi durumlarda istenileceğini hükme bağlayan 105. maddesi ile ticari işlerde reeskont faizine hükmedileceğini hüküm altına alan 3095 sayılı "Kanuni faiz ve Temerrüt faizine ilişkin Kanun" hükümleridir. Görülüyor içi meseleye bir bütün olarak bakıldığında, her ne kadar Bağ-Kur Kanununun Ek 6. maddesinin de olayda uygulanma yeri mevcut ise de, taraflar arasında imzalanan sözleşmeden doğan temel ilişki ve buna bağlı olarak dava konusu edilen diğer talepler karşısında Ek 4. maddeye dayalı talebin nitelik ve nicelik itibarıyla teli derecede kaldığı görülmektedir. Bu itibarla davanın çözümlenmesinde öncelikle yapılacak iş taraflar arasındaki ticari sözleşmenin yorumu konusudur. Kuşkusuz bu yorumu en sağlıklı ve en doğru biçimde ticaret mahkemesi yapabilir. Bu yönüyle, dava konusu iş, iş Mahkemesinin ihtisas alanı dışındadır. Hal böyle olunca davaya bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesine alt bulunduğundan dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilip yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
 
O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
 
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA) temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 4.4.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Alacak tahsil] Vekalet sözleşmesinde zamanaşımı süresi başlangıcı 
  • 23.04.2024 00:24
  • [Mirasçılık] Abilerim babamı sokağa atıyor. Dedem tapuyu abilerimin üzerine yapmış. 
  • 22.04.2024 06:30
  • [Boşanma davaları] Vasi ataması hk. 
  • 18.04.2024 09:43
  • Beraat sonrası yurtdışı çıkış yasağı kaldırma sorunu 
  • 16.04.2024 15:18
  • [İcra takipleri] Icrada borçlunun yaptiği işlem zamanaşimini keser mi? 
  • 16.04.2024 14:18


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini